30 Temmuz 2021 Cuma

Secme Dualar Ve Sıkıntılardan Kurtulus

 

Secme Dualar Ve Sıkıntılardan Kurtulus

Secme Dualar ve Sıkıntılard... by MehmetZahidKotku

DELAiL'UL HAYRAT

 

DELAiL'UL HAYRAT

DELAiL'UL-HAYRAT by Abdullah

DELÂİL‘ÜL HAYRAT

 

DELÂİL‘ÜL HAYRAT

delaylul_hayrat by sunco

Şems-ül Maari̇f 4

 

Şems-ül Maari̇f 4

Şems-ül Maari̇f 4 by Johanna Arnold

ŞEMS'ÜL -MAARİF'ÜL -KÜBRA - 4.cilt - 2 ci. Bölüm İmam Ahmed Bin Ali El-Büni

 

ŞEMS'ÜL -MAARİF'ÜL -KÜBRA - 4.cilt - 2 ci. Bölüm İmam Ahmed Bin Ali El-Büni

Semsul Maarifu Kubra 4.Cilt... by cagribeykantura

ŞEMS'ÜL -MAARİF'ÜL -KÜBRA - 4.cilt - 1 ci. Bölüm İmam Ahmed Bin Ali El-Büni

 

ŞEMS'ÜL -MAARİF'ÜL -KÜBRA - 4.cilt - 1 ci. Bölüm İmam Ahmed Bin Ali El-Büni


Semsul Maarifu Kubra 4.Cilt... by cagribeykantura

"ŞEMS-ÜL MAARİF 3"

 

"ŞEMS-ÜL MAARİF 3"


ŞEMS-ÜL MAARİF 3 by Sebahattin Aygün

ŞEMS-ÜL MAARİF 1

 

ŞEMS-ÜL MAARİF 1

SEMS-UL-MAARİF-1.pdf by cagribeykantura

27 Temmuz 2021 Salı

SÜMERLER

SÜMERLER

 İleri Bir Medeniyet: Sümerler Mezopotamya, Yunancada "nehirler arasında" anlamına gelir. Bu bölge, dünyadaki en verimli topraklardan biridir ve bu özelliğiyle büyük medeniyetlerin geliştiği bir bölge olmuştur. Bu toprakların güneyinde bulunan ve bugün Kuveyt ve Kuzey Suudi Arabistan olarak bilinen bölgeden çıkan bir grup insan, diğer topluluklardan farklı bir dil konuşuyor, şehirlerde oturuyor, hukuki düzene dayalı bir monarşi ile yönetiliyor ve yazıyı kullanıyorlardı. Bu toplum Sümerlerdi. MÖ 3000'den itibaren büyük şehir devletleri kurarak gittikçe genişlemiş, geniş kitleleri kontrol altına almışlardı.

Sümerler ilerleyen tarihlerde, Akad toplumu tarafından yenilgiye uğratılarak kontrol altına alınmışlardır. Ancak Akadlar, Sümerlerin kültürünü, dinini, sanatını, hukukunu, yazısını, devlet yapısını ve edebiyatını benimseyerek, Mezopotamya uygarlığının devam etmesini sağlamışlardır. Sümerler döneminde teknolojiden sanata, hukuktan Ayrıca Sümerlerin, günümüze kadar ulaşamamış olan birçok el sanatına da sahip olduğu bilinmektedir. Mezopotamya kentleri için önemli bir dış satım malı olan yün dokumaların dokunup boyanması da, gelişmiş yan sanatlara örnek olarak verilebilir..5454 Sümerlerin toplumsal alanda da gelişmiş bir yapılanması vardı.

 Sümer devleti monarşik bir yapıya sahipti. İktidarda bulunan rahip-kral, devleti bir dizi bürokratlar yardımıyla yönetiyordu. Yardımcıları, hasattan sonra, ürünleri halk arasında paylaştırır, toprakları gezip gözlem yaparlardı. Sümerlerin sahip olduğu yönetim sisteminin temelini bürokrasi oluşturmaktaydı. Her bölgedeki rahip, orada yaşayan halkın sorumluluğunu üstüne alır ve özellikle büyük şehirlerde gıda paylaşımının dikkatli bir şekilde yapılmasını sağlardı. Rahiplerin bu çalışmaları kaydedilerek saklanırdı.

 Geçmiş toplumların inşa etmiş oldukları köklü medeniyetler, Darwinistlerin sözde "ilkelden medeniye doğru ilerleme" tezinin gerçeği yansıtmadığını göstermektedir. Sümer medeniyeti de bu durumun örneklerinden biridir. Sümerler 12 aydan oluşan bir takvime sahiplerdi. Ayrıca pek çok takımyıldızın haritasını çıkarmışlardı ve Merkür, Venüs, Jüpiter gibi gezegenlerin hareketlerini de takip edebiliyorlardı. Sümerlerin tespitlerinin doğruluğu, günümüzdeki bulgularla da doğrulanmaktadır. Sümerler yaptıkları gözlemlere dayanarak Güneş Sistemimiz'de 12 gezegen olduğunu düşünüyorlardı. Sümerlerin elde ettiği bu sayıya Güneş ve Ay da dahildi. Sümerlerin 12. gezegen ya da bazı kaynaklarda Nibiru olarak adlandırdıkları bu gezegen, yakın zamanda pek çok bilim adamı tarafından varlığı kabul edilen ve Gezegen X olarak adlandırılan 10. gezegendir. Soldaki resimde Sümerlerin Güneş Sistemi çizimleri görülmektedir. Buna göre Güneş ortada yer almakta ve gezegenler de Güneş'in etrafında dönmektedirler.

 Sümerler, matematikte sayı sistemini uygulamışlardır. Günümüzde kullanılan 10 sayısına dayalı matematik sistemi yerine, 60 sayısına dayalı bir matematik sistemi kullanmışlardır. 60 sayısı, halen bazı hesaplamalarda önemli bir yer tutar, bir saatin 60 dakikadan, bir dakikanın 60 saniyeden oluşması ya da dairede 360 derece olması gibi... Bu nedenledir ki, geometri ve cebirin de ilk formüllerini ortaya koyan Sümerlerin matematik bilgileri, günümüz matematiğinin temeli olarak kabul edilir. Ayrıca Sümerler, astronomide oldukça ileri bir düzeye ulaşmış, ay, yıl, gün hesaplarını günümüzle neredeyse aynı şekilde yapmışlardır. 12 aydan oluşan bir takvime sahip olan Sümerlerin takvimini, Antik Mısırlılar, Yunanlılar ve bazı Semitik toplumlar da kullanmıştır. Bu takvime göre, bir yıl kış ve yaz olmak üzere iki mevsimden oluşmaktaydı. Yaz mevsimi ilkbahardaki gün dönümünde, kış mevsimi ise sonbahardaki gün dönümünde başlıyordu.

 Sümerler, "Ziggurat" adını verdikleri kulelerde uzayı da incelemişlerdir.55 Güneş ve Ay tutulmalarını önceden saptayabildikleri, çeşitli kayıtlarda açıkça görülmektedir. Sümerlerin bir diğer astronomik bulgusu da, pek çok takımyıldızın haritasını çıkarmış olmalarıdır. Güneş ve Ay'ın yanı sıra, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn'ün de hareketlerini takip edip kaydetmişlerdir. Bundan 5000 yıl önce Sümerlerin uzayla ilgili yaptıkları bilimsel saptamalar, bugün uzay araçlarından gönderilen görüntülerle doğrulanmaktadır.55

 İlk yazıyı M.Ö. 3200 yıllarında Sümerler buldular. İlk yazıları şekiller üzerine kurulu yani her varlık ve olay için bir şekil kullandılar. Çivi yazısı işaretleri geçmişteki bir resim yazısına dayanır. Bir kavramı ifade eden işaretlere ideogram adı verilir. Sümerce’nin Hint-Avrupa ve Sami kökenli dillerle akraba olmadığı bilinmektedir. Dilin bazı özellikleri Ural-Altay grubu dilleriyle benzerlik gösterse de dil bu gruba dahil edilemez. Her ne kadar Sümer halkı iktidarı daha sonraları başka halklara bıraksa da, her zaman en yaygın konuşulan dillerden olmuştur. Özellikle dini kayıtlarda büyük bir öneme sahip olmuştur. Bu yazı toplamda 4358, bugün ise 9 kez görüntülenmiş

 Yukarıda gördüğünüz çivi yazısı ilk sümerler tarafından kullanılmıştır.


1923 Boğazlar Sözleşmesi

Türk Dilleri Vikimaratonu 2021
Türk Dilleri Kullanıcı Grubu'nun 1-31 Temmuz arasında düzenlediği
ödüllü Türk Dilleri Vikimaratonu 2021 madde yazma yarışmasına davetlisiniz!

1923 Boğazlar Sözleşmesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
1923 Boğazlar Sözleşmesi
TürÇok taraflı sözleşme
İmzalanma24 Temmuz 1923
YerLozanİsviçre
Yürürlük6 Ağustos 1924
Bitiş9 Kasım 1936
Korunma yeriParisFransa
 Vikikaynak'ta Lozan Antlaşması

1923 Boğazlar Sözleşmesi veya 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi,[1] İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın statüsünü 1923-1936 yılları arasında düzenleyen sözleşmedir. 143 maddeden oluşan Lozan Antlaşması'nın bölümlerinden birini oluşturur.[2] 1936 yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin imzalanmasıyla birlikte hükmü sona ermiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Britanya İmparatorluğu3. Fransız Cumhuriyetiİtalya KrallığıJapon İmparatorluğuYunanistan KrallığıRomanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (Yugoslavya) temsilcileri tarafından imzalanmıştır. Tüm taraf ülkelerin meclis ve devlet başkanları tarafından onayladııp ilgili belgeler resmî olarak Paris'e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.[3]

Arka plan[değiştir | kaynağı değiştir]

19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun bu iki boğazı üzerine üç konferans toplanmıştı. Bunların sonucunda üç sözleşme yapıldı. Bunlar sırasıyla 1841 Londra1856 Paris ve 1871 Londra Boğazlar Sözleşmesidir.[1]

18 Mart 1915 tarihinde ise Üçlü İtilaf devletleri arasında gizlice imzalanan Boğazlar Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan İstanbul da dahil olmak üzere İstanbul ve Çanakkale Boğazları Rusya'ya bırakılacaktı.[4]

Osmanlı'nın I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasına rağmen, önce Ekim Devrimi ile Rus İmparatorluğu'nun yıkılması, ardından Türk Kurtuluş Savaşı'ndan Türkiye'nin kazançlı çıkması sonucunda, devletler politikalarını değişmek zorunda kaldı.

Sözleşmenin oluşturulması[değiştir | kaynağı değiştir]

Boğazlar SorunuLozan Barış Konferansı'ndaki görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecektir. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti'nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne kadar devam etti.[5]

Sözleşmeye göre Milletler Cemiyeti (Cem'iyyet-i Akvâm) adına görev yapacak olan Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun himayesinde, boğazlar sınırsız sivil ve askerî trafiğe açık olacaktı.[6][7]

Marmara denizindeki adalar dahil olmak üzere Boğazlar bölgesinin askersiz olması şartı ve Boğazlar'ın güvenliğinin Milletler Cemiyeti'ne bırakılması egemenlik haklarının sınırlandırılması anlamına geliyordu. Fakat zaman içinde ne silahsızlanma, ne de Milletler Cemiyeti'nin güvenliği sağlaması gerçekleşmedi.[8]

Sözleşmedeki üç ana ilkeden, Boğazların askersizleştirilmesi ve Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun gemi geçişlerini kontrol etme ve bu geçiş hakkında Milletler Cemiyeti'ne bilgi vermekle görevlendirilmesi Türkiye'nin aleyhine unsurlar olmakla birlikte, 3. ilkeye göre, askerî olarak Türkiye için tehlike oluşturacak herhangi bir olayda, Milletler Cemiyeti'nin ve özel olarak İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya'nın garantisi sağlanıyordu. Yeni kurulan ve askerî olarak kontrol edemeyeceği boğazlar bölgesinin bu garantörlüklerle güvence altına alınması genç Türkiye Cumhuriyeti için önemliydi.[1]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c Duman, Ruhi (25 Mart 2011). "TÜRK BOĞAZLARI (3) Lozan ve Montreux Boğazlar Sözleşmeleri". Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği (1902). 10 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  2. ^ Mango, Andrew (2002). Ataturk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Overlook Press. s. 388. ISBN 1-58567-334-X.
  3. ^ "House of Commons". Hansard. 16 Temmuz 1924. 18 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  4. ^ Sander, Oral (2016). Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918'e. İstanbul: İmge Kitabevi Yayınları. ISBN 978-9-755-33043-3.
  5. ^ "Full text of the Treaty of Lausanne (1923)"New York: Carnegie Endowment for International Peace. 23 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  6. ^ İstikbal, Cahit (May 2018). Boğazda kaza ve Montrö'yü savunmak48ISSN 2148-547X.
  7. ^ DeLuca, Anthony R. (1981). Great power rivalry at the Turkish Straits: the Montreux Conference and Convention of 1936 (İngilizce). East European Quarterly.
  8. ^ Soysal, İsmail (2005). "Montrö Boğazlar Sözleşmesi"TDV İslâm Ansiklopedisi30İstanbul. ss. 274-276.

Türk Kurtuluş Savaşı antlaşmaları

vefk-örnekleri-111

  vefk-örnekleri-111 vefk-örnekleri-111 by Charion Charion