18 Şubat 2016 Perşembe

Kur’anda Yahudiler



Kur’anda Yahudiler

Sual: Yahudilere niye İsrail oğulları deniyor? 
Yahudilerin gayesi nedir?
CEVAP Hazret-i Yakub’un adı İsrail olduğu için, Yahudilere İsrail oğulları denildi. Hazret-i Musa Tur dağına gidince, bunlar dinden çıktı. Buzağıya taptı. Sonra pişman olup tövbe ettikleri için, Yahudi denildi. Yahudi, doğru yolu bulucu demektir. Yahudiler, Hazret-i Musa’ya çok eziyet etti. Sonra gelenleri, bin Peygamberi şehit etti. Hazret-i İsa ve annesine iftira ettiler. İncili tahrif ederek Hristiyanlığı bozdular. Peygamber efendimizi zehirlediler. Hazret-i Osman zamanında, fitne çıkararak, Halifenin şehit edilmesine sebep oldular. İbni Sebeciliği, Hurufiliği meydana çıkarıp, Müslümanları parçalayıp, birbirine düşman ettiler. Yehovacılığı çıkarıp Hristiyanları birbirine düşürdüler. Dinleri yok etmek için masonluğu kurdular. 

 Bugünkü Tevrat ve İnciller

Sual: Bugünkü Tevrat ve İnciller hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAPİyice tetkik edilirse, Tevrat ve İncillerde mevcut olan yazıların üç membadan geldiği kolayca görülür:
1- Bunların bir kısmı Allah kelamı olabilir.

2- İkinci kısımda yazılı olan sözler Peygamberler tarafından söylenilmiş olabilir.

3- Üçüncü kısımdaki sözlerin bir kısmı İsa aleyhisselamın havarileri tarafından, bir kısmı bazı tarihçilerin rivayetlerinden, bir kısmı ise, kimin tarafından ve niçin söylendiği bilinmeyen rivayetlerden ibarettir. Bugün elde bulunan Kitab-ı mukaddesin büyük bir kısmında, kim tarafından söylenildiği bilinmeyen, fakat muhakkak insan sözü olduğu hemen anlaşılan sözler çoktur. Bunları Allah kelamı olarak kabul etmek imkansızdır.

İçinde bir kısım Allah kelamı, bir kısım Peygamber sözü, fakat büyük bir kısmı insanların muhtelif rivayetleri bulunan bir kitap Allah kelamı olarak kabul edilemez. Hele (insan sözü) olan kısımlarında türlü türlü yanlışlıklar bulunması, aynı hususu anlatanların birbirinden çok farklı ifadeleri, verilen rakamların birbirini tutmayışı, bugünkü Tevrat ve İncillerin tamamen bir insan eseri olduğunu açıkça ispat etmektedir.

Bugünkü İncillerin Allahü teâlânın kelamı mı, yoksa insan eseri mi olduğu hakkında Hristiyan din ve fen adamları ne diyorlar?

Moody İncil Enstitüsü’nden Dr. Graham Scroggie, İncil Allah kelamı mı? adlı kitabında diyor ki:
(Kitab-ı mukaddes insan eseridir. Bazı kimseler, neden olduğunu anlamadığım sebeplerden ötürü, bunu inkâr etmektedir. Kitab-ı mukaddes, insanların dimağında teşekkül etmiş, insanlar tarafından, insan dili ile insan eli ile yazılmış ve tamamen insan karakteri taşıyan bir eserdir.) [S.17]

Hristiyan din adamı olan Kenneth Cragg ise şöyle diyor:
(Kitab-ı mukaddesin Ahd-i Cedid kısmı, Allah sözü değildir. Burada doğrudan doğruya insanların anlattıkları hikayeler ve herhangi bir işin nasıl yapıldığını gören insanların görgü şahitliği vardır. Sırf insan sözü olan bu kısımlar, kilise tarafından insanlara Allahü teâlânın kelamı gibi nakledilmektedir.)
Teolog Prof. Geyser:
(Kitab-ı mukaddes Allah kelamı değildir. Ama, buna rağmen kutsal bir kitaptır) diyor.

Demek ki, bugünkü Kitab-ı mukaddes hakkında, Batılı ilim adamları ile birlikte vereceğimiz karar şudur: Kitab-ı mukaddes, Allah kelamı değildir. Allah kelamı olan hakiki Tevrat ve İncil, bugün tamamen başka bir kitap haline dönüşmüştür. Bugünkü İncillerde Allah kelamı olması düşünülebilen sözler yanında, başkaları tarafından ilave edilen birçok sözler, tahminler ve hikayeler vardır.

İncillerin hepsi Allah kelamı olsa bile, Kur’an-ı kerimde olduğu gibi, bir medeni hukuk, bir ceza hukuku yoktur. İncillerle bir muhtarlık bile idare edilemez.

İkinci husus, İnciller Allah kelamı bile olsa, artık onlar nesh edilmiştir. Âdem aleyhisselama, Nuh aleyhisselama inen kitapların aslı bulunsa bile onlarla amel edilemez, çünkü onlar yürürlükten kaldırılmıştır. Allahü teâlâ kaldırmıştır. Onun en son gönderdiği din ile amel etmek gerekir. Öyle olmasa idi, Allah bir tek kitap gönderir, bütün Peygamberlere bununla amel edin derdi. İman edilecek hususlar bütün dinlerde aynı olduğu gibi amel edilecek hususlar da aynı olurdu. Hristiyanlığı nesh etmese idi, Müslümanlığı göndermezdi. Sebeciler Yahudilere benziyor


Sual: Sebecilerin Yahudilere benzediği hususlar varmış. Bunlar nelerdir?
CEVAP
Evliyanın büyüklerinden seyyid ve şerif olan Abdülkadir-i Geylani hazretleri Gunye kitabında buyuruyor ki: 72 bid’at fırkasının esası 9’dur. Bunlardan biri olan Şiiler de, 20 kısma ayrılmıştır. Yahudi dönmesi İbni Sebe’nin fırkası, Yahudilere benzemektedir. Birkaç örnek:
1- Yahudiler, imamlık belli bir zümreye mahsustur, derler. Sebeciler de, (Halifelik yalnız imam-ı Ali’nin soyundan olanların hakkıdır. Başkalarının halife olması caiz olmaz) derler.

2- Yahudilere göre, Deccal çıkıncaya kadar savaşmak caiz değildir. Sebecilere göre de, Mehdi çıkıncaya kadar cihad caiz değildir.

3- Yahudiler, yıldızlar çıkıncaya kadar oruç bozmaz. Sebeciler de böyledir.

4- Yahudiler, çorap üzerine mesh eder. Sebeciler de mesh eder.

5- Yahudi’nin Müslümanı öldürmesi helaldir. Sebeciler de Ehl-i sünneti öldürmeyi helal bilirler.

6- Yahudi’nin boşadığı kadın, iddet zamanı beklemeden evlenebilir. Sebeciler de iddet beklemez. Müta denilen yolla bir saatliğine de evlenip boşarlar ve arkasından başka bir Sebeci o kadınla evlenebilir.

7- Yahudilerin üç boşanması nikâha mani olmaz. Bunlar da üç kere boşadığı kadını yine alır. [Selefiyecilerin piri İbni Teymiye de, bir anda üç kere boşamayı bir boşamak kabul eder.]

8- Yahudiler, Tevrat’ı değiştirdiler. Bugün, dünyada bozulmamış, doğru bir İncil bulunmadığı gibi, doğru bir Tevrat da yoktur. Sebeciler de Kur’an-ı kerimin bazı âyetlerini değiştirerek bozuk bir kitap meydana getirdiler. Kur’anı Eshab topladığı için, Eshaba olan düşmanlıklarından dolayı, Kur’anda eksik ve fazlalık var derler.

9- Yahudiler de Sebeciler gibi Cebrail aleyhisselama düşmandır. Sebeciler, vahiy Ali’ye gelecekken, Cebrail, Muhammed’e indirdi diyorlar.


10- Sebeciler de, Yahudiler gibi tavşan eti yemez. Halbuki dinimizde tavşan eti helaldir. (Dürer)

Tezkiye-i ehl-i beyt kitabının müellifi Osman efendi anlatıyor:

Maarif meclisine gittiğim zamanlarda, Sebecilerin bir sandık içinde tefsirleri geldi. Basılmasına izin verilmedi. Sebebini sordular: (İslamiyet’e uymayan bir yeri mi var?) dediler. Evet, (Hazret-i Ali’nin kâfir ve zalim olduğunu yazıyorsunuz) dedim. Hiddetten gözleri döndü. Kızma, az dinle dedim:

Kitabın başında yazılmış ki:

(Talha, Ali’ye sordu ki, Osman Kur’andan 70 âyeti, Ömer de, 80 âyeti çıkardı deniyor. Bu söz doğru mu? Ali evet doğrudur, dedi. Talha yine sordu ki: Değişmemiş olan Mushaf sende imiş, öyle mi? Ali, evet bendedir. Hem de, bu Kur’anın iki katı bende var, dedi. Sende bulunan Kur’anı Müslümanlara göstermeyecek misin? dedi. Eğer Ebu Bekir yerine, beni halife yapsalardı verirdim. Bana biat etmedikleri için, vermem ve vasiyet edip, kıyamete kadar evladımın elinde gizli kalacak, buyurdu.)

Tefsirinizde böyle yazıyor. Yahudiler, Tevrat’taki Muhammed aleyhisselamı bildiren 20 âyeti sakladıkları için, Allahü teâlâ, bunlarakâfir diyor. Hazret-i Ali, Kur’anın iki mislini ki üç binden fazla âyeti saklamış oluyor. Bu yazınız ile, Hazret-i Ali’ye kâfir demiş oluyorsunuz, dedim.

[Hazret-i Ebu Hureyre diyor ki: (Bekara 159, Al-i imran 187) âyetleri olmasa idi, hiçbir hadis rivayet etmezdim. Bir hadis-i şerifte de, ilmini saklayanların kıyamette ağzına ateşten gem vurulacağı bildirildi. (Buhari, İbni Mace)]

Sebeci, şaşırıp kaldı, bir cevap veremedi. Daha sonra “Ben ne Şii, ne de Sünni’yim, ben Masonum” dedi. [Masonluğu da Yahudiler kurmuştur. Her tefrikanın, her oyunun içinde bir Yahudi parmağı niçin vardır?]

Bu yalanları çıkaran kimseler, açıkça gösteriyor ki, ne Şii, ne de Sünni’dir. İbni Sebe denilen bir Yahudi ve onun oyununa gelen zavallılardır. (Tezkiye-i ehl-i beyt) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

vefk-örnekleri-111

  vefk-örnekleri-111 vefk-örnekleri-111 by Charion Charion