DEVELİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ
ESAS NO : 1980 / 77
KARAR NO : 1981 / 63
C. SAV. NO : 1980 / 309
BAŞKAN : Metin YÜKSEL 19030
SANIK : MUSTAFA İSLAMOĞLU – Ahmet ve Bahriye oğlu 01.06.1961 doğumlu, Develi Fenese Yukarı Mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, aynı yerde oturur, bekar, okuryazar, sabıkasız, Kayseri Yüksek İs. Enstitüsünde öğrenci.
İDDİA :
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen iddianame ile dini konularda ders vermesi için sanığa teslim edilen mağdurun geceleri babaannesinin yanında gündüzleri ise sanığın yanında kalarak ondan dini dersler aldığı, nihayet sanığın mağduru kız kardeşinin evine götürerek geceleyin orada kalmasını sağladıktan sonra fiili livata suretiyle onun ırzına tecavüz etmek suçundan eylemine uyan TCK. Nın 414/2 maddesi uyarınca cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
( Ankara’da ikamet etmekte olan baba M.D.,bir işi için Develi’ye geldiğinde, Mustafa İslamoğlu’na oğluna dini dersler vermesini teklif ediyor, o da kabul edince oğlunu Develi’ye gönderiyor.Gerisini resmi evraktan takip edelim
Ramazan Bayramının birinci gününde develiye geldiğinde oğlunun benzinin sararmış olarak ve dudaklarında morarma görüp onda bir başkalaşmak sezdiğini anlayınca ( sana ne oldu ? ) dediğinde oğlundan sürekli olarak ( rahatsızım ) cevabını aldığını, kendisinden daha samimi davranan amcaları Sami ile Mevlüt’ün mağduru sonradan konuşturmaları üzerine olayı onlardan işittiğini, bunların aktarmasına göre sanığın mağduru dudaklarından öptüğünü, penisini, kıçını oynayıp karıştırdığını, banyoda yıkadığını hatta arkadan ırzına geçtiğini duyduğunu olayın ortaya çıkmasından sonra aslen Develi’li olan ancak Ankara’da avukatlık yapan, her iki tarafın yakın aile dostu Mehmet Boyvada Develioğlu isimli bir şahsın olayın gerçek içyüzü hakkında bilgi toplamak ve değerlendirme yapmak için tarafların yakınlarından oluşan bir aile meclisinde olay ile konunun tartışıldığını, sanığın yakınlarının onun bu suçu işlemiş olabileceği kanısına vardıklarını bildirerek sanıktan şikayetçi olduğunu söylemiştir.
Mağdurun 13.08.1980 tarihli poliste verdiği ilk ve kısa ifadesinde yanında Kur’an Kursu eğitimi gördüğü sanığın kendisini zaman zaman sıkıştırıp dudaklarından öptüğünü, önüne tutup ayıp hareketler yaptığını, hatta bir gün ablasının evinde banyoya sokarak kendisini yıkadığını, oradan dışarı çıkıp somyanın üzerine yatınca da pantolonunu ve külotunu çıkarttığını, yüzükoyun yatırarak anüsüne bir şeyler sürttüğünü sonra bir ara kan gördüğünü ( … )
( Mustafa İslamoğlu, müdaafasında kendisinin akıncı görüşü benimsemiş olmasına mukaabil, karşı tarafın ülkücü olduğunu ve bundan dolayı kendisine iftira attıklarını söylüyor, suçlamaları ret ediyor. Şerefsiz sapık, bakın nereden nereye …
Aslında bunların itikat arsasına yaptıkları tecavüz veyahut tasaddi bu davadaki mağdurun başına gelenden çok daha ağır ve çok daha elim bir keyfiyet arzediyor. Evet, bir oğlancı sapık olarak mezkur çocuğa yaptığı eylem, mahdut bir çevreyi tesir altına almışken, bir itikat sapığı olarak yaptıklarıyla, çok büyük çevreleri ifsat etmeye devam etmekte.)
( Sayfalar dolusu şahit beyanları, Mustafa İslamoğlu’nun yaptığı rezilliklerin detaylı anlatımlarıyla dolu. Burada haya edeceğimiz galizlikte şenaat ve denaetler. Nihayetinde mahkeme, verilen raporlar ve ifadeler arasındaki çelişkileri göz önüne alarak “ırza tasatti” suçunda karar kılıyor. Hüküm aşağıda
HÜKÜM :
Sanık Mustafa İslamoğlu’nun kesinleşen suç vasfındaki değişiklik itibarıyla mağdur Tayfun D.’na karşı ırza tasaddi suçundan hareketine uyan 415 / 1 maddesince takdiren iki sene hapsine ( … )
( Sonra ceza yüzde elli artırılıp 3 sene yapılıyor, hafifletici nedenlerden dolayı da 1 / 6 oranında indirime gidilip 2,5 sene hapse mahkum ediliyor. Irza tasaddi yani tam olarak ırza geçme değil de sürtme diyebileceğimiz hukuki bir tabir … )
Mustafa İslamoğlu’nun Livata (eşcinsel) ilişki teşebbüsüne dair kesinleşmiş yargı kararı belgeleri;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder