Güç ve kudret yalnızca Allah’a aittir.O bir şeyin olmasını dilediğinde ol der oluverir...
Allah’a emanet olun...
Hz Süleyman Mührü, Cin Mektubu ve ifrit/Peri uzaklaştırma tılsımları...
Her kim bu formülü yazıp taşırsa ifrit ve perileri kendisinden uzaklaştırmış olur.
Allah’ın izniyle Her türlü şer varlıktan emin olur.
Hz Süleyman’ın Satürn mührü. Kötü ruhların Ve cinlerin kaçarak uzaklaşmasını sağlar.
Cin mektubu ise;
Peygamber efendimizin, cinlerin zararlarından Müslümanları korumak için Hz. Ali'ye yazdırdığı bir mektuptur. Üzerinde taşıyana ve evinde bulundurana o mahluklar zarar veremez.
Eshab-ı kiramdan Ebu Dücane hazretleri anlatır: Yatıyordum. Değirmen sesi gibi ve ağaç yapraklarının sesi gibi, ses duydum ve şimşek gibi, parıltı gördüm. Başımı kaldırdım. Odanın ortasında, siyah bir şey yükseldiğini gördüm. Elimle yokladım. Kirpi derisi gibi idi. Yüzüme, kıvılcım gibi şeyler atmaya başladı. Hemen Resulullaha gidip, anlattım. Buyurdu ki:
“Ya Eba Dücane, Allah, evine hayır ve bereket versin!”
Kalem ve kağıt istedi. Hz. Ali'ye bir mektup yazdırdı. Mektubu alıp, eve götürdüm. Başımın altına koyup, uyudum. Feryat eden bir ses, beni uyandırdı. Diyordu ki:
“Ya Eba Dücane, bu mektupla bizi yaktın. Senin sahibin, bizden elbette çok yüksektir. Bu mektubu bizim karşımızdan kaldırmaktan başka, bizim için kurtuluş yoktur. Artık, senin ve komşularının evine gelemeyeceğiz. Bu mektubun bulunduğu yerlere gelemeyiz.”
Ona dedim ki, sahibimden izin almadıkça bu mektubu kaldırmam. Cin ağlamasından, feryadından, o gece, bana çok uzun geldi. Sabah namazını, mescitte kıldıktan sonra, cinnin sözlerini anlattım. Resulullah buyurdu ki:
“O mektubu kaldır. Yoksa, mektubun acısını, kıyamete kadar çekerler.” [1][2]
=============
Celcelutiye Vefki وفق الجلجلوتية
Bu vefki yazarken iki mürekkeb kullanılır siyah misk ve kırmızı misk karıştırılmış safran mürekkebi önce vefk yazılır sonra daveti en sonda azimeti okunur.
Zengin olmak için cuma günü yazılır hacetler için pazar günü sabah yazılır.
Ticaret için perşembe günü düşmanların dilini bağlamak için çarşamba günü, sevgi ve hürmet için pazartesi günü, hastalıklar için cumartesi günü sabah yazılır.silah tesirinden korunmak için salı günü yazılır.
Cuma gecesi yazarsa felç titreme ve kâbustan korur.
Bu vefk kişiyi sihirden ve büyüden korur. Borçlu ise borçtan kurtulur. Büyük sırlara erişir manevi güç kazanır Celcelutiye vefkini, Topkapı Sarayı’nda sergilenen Osmanlı padişahlarına ait tılsımlı gömleklerin üzerinde de görmek mümkündür Hz.Ali (kerremallahu vecehu) tarafından tertip olunan Bu Celelutiye duası okunuşu fazileti virdi. Esmai ilâhiyyenin Süryani lisanında toplanmış olduğu bir duadır. İçinde ismi azamin olduğu rivayet edilir. Celcelutiye hakkında bir çok yazılar arabça ve Türkçe olarak neşrolunmuştur. Bu duaların düzeltilmişi bundan 50 yıl evvel Mecmuatül Ahzab isimli eserde neşrolmuştur. Bir çok eski en’amlarda da celcelutiyenin duası ve vefk’ı vardır. دعوة الجلجلوتية الكبرى Celcelutiye Kübra Daveti بَسْمِ الله الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ.Bismillahirahmannirrahimبَدَأْتُ بِبِسْمِ اللهِ رُوحِي بِهِ اهْتَدَتْ. إِلَى كَشْفِ أَسْرَارٍ بِبَاطِنَهِ انْطَوَتْ.Bede’tü bi bismillahi rûhî bihihtedetİlâ keşfi esrârin bi bâtınihintavetوَصَلَّيْتُ بِالثَّانِي عَلَى خَيْرِ خَلْقِهِ. مُحَمَّدِ مَنْ زَاحَ الضَّلاَلَةَ وَالْغَلَتْ.Ve salleytü bissânî alâ hayri halgıhîMuhammedin men zâhad dalâlete velğaletإِلَهِي لَقَدْ أَقْسَمْتُ بِاسْمِكَ دَاعِياً. بِآجٍ وَمَاهُوجٍ جَلَتْ فَتَجلْجَلَتْ.İlâhi legad agsemtü bismike dâıyenBi âcin ve mâhûcin celet fetecelceletسَأَلْتُكَ بِالاِسْمِ الْمُعَظَّمِ قَدْرَهُ. وَيَسِّرْ أُمُورِي يا إِلَهِي بِصَلْمَهَتْ.Seeltüke bi ismil muazzami gadruhûVe yessir ümûri yâ ilâhî bi salmehetوَيَا حَيُّ يَا قَيُّومُ أَدْعُوكَ رَاجِياً. بِاجٍ أَيُوجٍ جَلْجَلِيُّوتٍ هَلْهَلَتْ.Ve yâ hayyü yâ gayyûmü edûke râciyenBi âcin eyûcin celceliyûtin helheletبِصَمْصَامٍ طَمْطَامٍ وَيَا خَيْرَ بَازِخٍ. بِمِحْرَاثٍ مِهْرَاشٍ بِهِ النَّارُ أُخْمِدَتْ.Bi samsâmin tamtâmin ve yâ hayra bâzihınBi mıhrâsin mihrâşin bihin nâru uhmidetبِآجٍ أَهُوجٍ يَا إِلَهِي مُهَوِّجٍ. وَيَا جَلْجَلُوتٍ بِالإِجَابَةِ هَلْهَلَتْ.Bi âcin ehûcin yâ ilâhî mühevvicinVe yâ celcelûtin bil icâbeti helheletلِتُحْيِي حَيَاةَ الْقَلْبِ مِنْ دَنَسٍ بِهِ. بِقَيُّومٍ قَامَ السِّرُّ فِيهِ وَأَشْرَقَتْ.Li tuhyî hayâtel galbi min denesin bihîBi gayyûmin gâmes sirru fîhi ve eşragatعَلَيَّ ضيَآءٌ مِنْ بَوَارِقِ نُورِهِ. فَلاَحَ عَلَى وَجْهِي سَنَآءٌ وَأَبْرَقَتْ.Aleyye dıyâün min bevârigı nûrihîFelâha alâ vechî senâün ve ebragatوَصُبَّ عَلَى قَلْبِي شَأَبِيبُ رَحْمَةٍ. بِحِكْمَةِ مَوْلاَنَا الْكَرِيمِ فَأَنْطَقَتْ.Ve subbe alâ galbî şeâbîbû rahmetinBi hıkmeti mevlânel kerîm fe entakatأَحَاطَتْ بِيَ الأَنْوَارُ مِنْ كُلِّ جَانِبٍ. وَهَيْبَةُ مَوْلاَنَا الْعَظِيمِ بِنَا عَلَتْ.Ehâtat biyel envâru min külli cânibinVe heybetü mevlânel azıymi binâ aletفَسُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ يَا خَيْرَ خَالِقٍ. وَيَا خَيْرَ خَلاَّقٍ وَأَكْرَمَ مَنْ بَعَتْ.Fe sübhânekellâhümme yâ hayra hâliginVe yâ hayra hallâgın ve ekrame men beatفَبَلِّغْنِي قَصْدِي وَكُلَّ مَأَرِبِي. بِحَقِّ حُرُوفٍ بِالْهِجَاءِ تَجَمَّعَتْ.Fe bellığnî gasdî ve külle meâribiBi haggı hurûfin bil hicâi tecemmeatبِسِرِّ حُرُوفٍ أُوْدِعَتْ فِي عَزِيمَتِي. بِنُورِ سَنَآءِ الاِسْمِ وَالرُّوحِ قَدْ عَلَتْ.Bi sirri hurûfin ûdiat fî azıymetîBi nûri senâil ismi ver rûhi gad aletأَفِضْ لِي مِنَ اْلأَنْوَارِ قَبْضَةَ مُشْرِقٍ. عَلَيَّ وَأَحْيِي مَيْتَ قَلْبِي بِطَيْطَغَتْ.Efıd lî minel envâri gabdate müşrıgınAleyye ve ahyî meyte galbî bi taytağatأَلاَ وَأَلْبِسَنِي هَيْبَةً وَجَلاَلَةً. وَكُفَّ يَدَا اْلأَعْدَاءِ عَنِّي بِعَلْمَهَتْ.Elâ ve elbisennî heybeten ve celâleten Ve küffe yedel a’dâi annî bi almehetأَلاَ وَاحْجُبَنِّيِ مِنْ عَدُوٍّ وَحَاسِدٍ. بِحَقِّ شَمَاخٍ أَشْمَخٍ سَلَّمَتْ سَمَتْ.Elâ ve ahcübennî min adüvvin ve hâsidinBi haggı şemâhın eşmehın sellemet semetبِنُورِ جَلاَلٍ بَازِخٍ وَشَرَ نْطَخٍ. بِقُدُّوسٍ بَرْكُاتٍ بِهِ الظُّلْمَةُ انْجَلَتْ.Bi nûri celâlin bâzihın ve şerantahınBi kuddûsin berkûtin bihiz zulmetünceletأَلاَ وَاَقْضِ يَا رَبَّاهُ بِالنُّورِ حَاجَتِي. بِنُورِ أَشْمَخٍ جَلْياً سَرِيعاً قَدِ انْقَضَتْ.Elâ vakdı yâ rabbâhü bin nûri hâcetîBi nûri eşmehın celyâ serîan gadingadatبِيَاهٍ وَيَايُوهٍ نَمْرُهٍ أَصَالِياً. وَيَا عَالِياً يَسِّرْ أُمُورِي بِصَيْصَلَتْ.Biyâhin ve yâyûhin nemûhin esâliyenVe yâ âliyen yessir ümûrî bi saysaletوَامْنِحْنِي يَا ذَا الْجَلاَلِ كَرَامَةً. بِأَسْرَارِ عِلْمٍ يَا حَلِيمُ بِكَ انْجَلَتْ.Ve emnahnî yâ zel celâli kerâmetenBi esrâri ılmin yâ haliymü bikenceletوَخَلِّصْنِي مِنْ كُلِّ هَوْلٍ وَشِدَّةٍ. بِنَصِّ حَكِيمٍ قَاطِعِ السِّرِّ اَسْبَلَتْ.Ve hallısnî min külli hevlin ve şiddetinBi nassı hakıymin kâtııs sırri esbeletEyâ câbiral kalbil kesiyri minel habetوَاحْرِسْنِي يَا ذَا الْجَلاَلِ بِكَافِ كُنْ. اَيَا جَابِرَ الْقَلْبِ الْكَسِيرِ مِنَ الْخَبَتْ.Ve ahrisnî yâ zelcelâli bi kâfi kunEyâ câbiral galbil kesiyri minel habetوَسَلِّمْ بِبَحْرٍ وَاَعْطِنِي خَيْرَ بَرِّهَا. فَأَنْتَ مَلاَذِي وَالْكُرُوبِ بِكَ انْجَلَتْ.Ve sellim bi bahrin ve a’tınî hayra berrihâFe ente melâzi vel kürûbi bikenceletوَصُبَّ عَلَيَّ الرِّزْقَ صَبَّةَ رَحْمَةٍ. فَأَنْتَ رَجَاءُ الْعَالَمِينَ وَلَوْ طَغَتْ.Ve subbe aleyyer rizga sabbete rahmetin Fe ente racâül âlemiyne velev tağatوَاصْمِمْ وَابْكِمْ ثُمَّ أَعْمِ عَدُوَّنَا. وَأَخْرِسْهُمُ يَا ذَا الْجَلاَلِ بِحَوْسَمَتْ.Ve asmim ve ebkim sümme a’mi aduvvenaVe ahrıshüm yâ zelcelâli bi havsemetوَفِي حَوْسَمٍ مَعْ دَوْسَمٍ وَبَرَاسِمٍ. تَحَصَّنْتُ بِاْلاِسْمِ الْعَظِيمِ مِنَ الْغَلَتْ.Ve fi havsemin mea devsemin ve berâseminTehassantü bil ismil azıymi minelğaletوَأَلِّفْ قُلُوبَ الْعَالَمِينَ جَمِيعَهَا. عَلَى رِسَالَةِ النُورِ وَأَعْطِهَا الْقَبُولَ بِشَلْمَهَتْ.Ve a’tıf gulûbel âlemiyne cemiyaha Aleyye risaletin nuri ve atıhal gabule bişelmehat وَيَسِّرْ أُمُورِي يَآ إِلَهِي وَأَعْطِنِي. مِنَ الْعِزِّ وَالْعُلْيَا بِشَمْخٍ وَأَشْمَخَتْ.Ve yessir umûri yâ ilâhî ve a’tıniMinel ızzi vel ulyâ bi şemhın ve eşhametوَأَسْبِلْ عَلَيْنَا السَّتْرَ وَاشْفِ قُلُوبَنَا. وَأَنْتَ شِفَاءٌ لِلْقُلُوبِ مِنَ الْغَثَتْ.Ve esbil aleynes setra veşfi gulûbenâVe ente şifâün lil gulûbi minel ğasetوَبَارِكْ لَنَا اللَّهُمَّ فِي جَمِيعِ كَسْبِنَا. وَحُلَّ عُقُودَ الْعُسْرِ بِيَايُوهٍ اِرْتَحَتْ.Ve bâriklena allâhümme fi cem’ı kesbinâVe hulle ukûdel usri biyâyûhin irtehatبِيَاهٍ وَيَايُوهٍ وَيَا خَيْرَ بَازِخٍ. وَيَا مَنْ لَنَا اْلأَرْزَاقُ مِنْ جُودِهِ نَمَتْ.Biyâhin ve yâyûhin ve yâ hayra bâzihınVe yâ men lenel erzâgu min cûdihî nemetنَرُدُّ بِكَ اْلأَعْدَاءَ مِنْ كُلِّ وِجْهَةٍ. وَبِاْلاِسْمِ تَرْمِيهِمْ مِنَ الْبُعْدِ بِالشَّتَتْ.Neruddu bikel a’dâe min külli vichetinVe bil ismi termîhim minel bu’di bişşetetوَاَخْذِلْهُمْ يَا ذَا الْجَلاَلِ بِفَضْلِ مَنْ. إِلَيْهِ سَعَتْ ضَبُّ الْفَلاَةِ وَقَدْ شَكَتْ.Ve ahzilhum yâ zelcelâli bi fadli menİleyhi seat dabbül felâti ve gad şeketفَأَنْتَ رَجَائِي يَا إِلَهِي وَسَيِّدِي. فَقُلَّ لَمِيمَ الْجَيْشِ إِنْ رَامَ بِي عَبَتْ.Fe ente racâi yâ ilahî ve seyyidîFegulle lemîmel ceyşi in râme bî abetوَكُفَّ جَمِيعَ الْمُضِرِّينَ كَيْدَهُمْ. وَعَنِّي بِإِقْسَامِكَ حَتْماً وَمَا حَوَتْ.Ve küffe cemiyâl mudırrîne keydehümVe annî bi agsâmike hatmen ve mâ havetفَيَا خَيْرَ مَسْؤُلٍ وَأَكْرَمَ مَنْ عَطَى. وَيَا خَيْرَ مَأْمُولٍ إِلَى اُمَّةٍ خَلَتْ.Fe yâ hayra mes’ûlin ve ekrame men a’ta Ve yâ hayra me’mûlin ilâ ümmetin haletأَقِدْ كَوْكَبِي بِالاِسْمِ نُوراً وَبَهْجَةً. مَدَى الدَّهْرِ وَالأَيَّامِ يَا نُورُ جَلْجَلَتْ.Egıd kevkebî bil ismi nûran ve behcetenMeded dehri vel eyyâmi yâ nûru celceletبِآجٍ أَهُوجٍ جَلْمَهُوجٍ جَلاَلَةٍ. جَلِيلٍ جَلْجَلَيُّوتٍ جَمَاهٍ تَمَهْرَجَتْ.Biâcin âhûcin celmehûcin celâletinCelîlin celcelûtin cemâhin temehracetبِتَعْدَادِ اَبْرُومٍ وَسِمْرَازِ أَبْرَمٍ. وَبَهْرَةِ تَبْرِيزٍ وَأُمٍّ تَبَرَّكَتْ.Bi ta’dâdi ebrûmin ve simrâzi ebramin Ve behrati tibrîzin ve ümmin teberreketتُقَادُ سِرَاجُ النُّورِ سِرّاً بَيَانَةً. تُقَادُ سِرَاجُ السُّرْجِ سِرّاً تَنَوَّرَتْ.Tugâdu sirâcun nûri sirran beyânetenTugâdü sirâcus surci sirran tenevveratبِنُورِ جَلاَلٍ بَازِخٍ وَشَرَنْطَخٍ. بِقُدُّوسٍ بَرْكُوتٍ بِهِ النَّارُ أُخْمِدَتْ.Bi nûri celâlin bâzihın ve şerantahınBi guddûsi berkûtin bihin nâru uhmidetبِيَاهٍ وَيَا يُوهٍ نُمُوهٍ أَصَالِيَاً. بِطَمْطَامٍ مِهْرَاشٍ لِنَارِ الْعِدَا سَمَتْ.Biyâhin ve yâyûhin nümûhin esâliyenBi tamtâmin mihrâşin li nâril ıdâ semetبِهَالٍ اَهِيلٍ شَلْعٍ شَلْعُوبٍ شَالِعٍ. طَهِيٍّ طَهُوبٍ طَيْطَهُوبٍ طَيَّطَهَتْ.Bi hâlin ehîlin şel’ın şel’ûbin şâliınTahiyyin tahûbin taytahûbin tayyattahetأَنُوخٍ بِيَمْلُوخٍ وَاَبْرُوخٍ أُقْسِمَتْ. بِتَمْلِيخِ آياَتٍ شَمُوخٍ تَشَمَّخَتْ.Enûhın bi yemlûhın ve ebrûhın ugsimetBi temliyhı âyâtin şemûhın teşemmehatأَبَاذِيخَ بَيْذُوخٍ وَذَيْمُوخٍ بَعْدَهَا. خَمَارُوخٍ يَشْرُوخٍ تَشَمَّخَتْ.Ebaziyha beyzuhin ve zeymuhin badeha hamaruhin yeşruhin teşemmehat بِبَلْخٍ وَسِمْيَانٍ وَبَازُوخٍ بَعْدَهَا. بِذَيْمُوخٍ أَشْمُوخٍ بِهِ الْكَوْنُ عُمِّرَتْ.Bi belhın ve simyânin ve bâzûhın ba’dehâBi zeymûhın eşmûhın bihil kevnü ummiratبِشَلْمَخَتٍ اقْبَلْ دُعَائِي وَكُنْ مَعِي. وَكُنْ لِي مِنَ الأَعْدَاءِ حَسْبِيَ فَقَدْ بَغَتْ.Bi şelmehatin agbil duâi ve kun meıyVe kun lî minel a’dâi hasbî fe gad beğatفَيَا شَمْخَثَا يَا شَمْخَثَا أَنْتَ شَمْلَخَا. وَيَا عَيْطَلاَ هَطْلُ الرِّيَاحِ تَخَلْخَلَتْ.Fe yâ şemhasâ yâ şemhasâ ente şemlehâVe yâ aytalâ hatlür riyâhı tehalhaletبِكَ الْحَوْلُ وَالصَّوْلُ وَالشَّدِيدُ لِمَنْ أَتَى. لِبَابِ جَنَابِكَ وَالْتَجَى ظُلْمَةُ انْجَلَتْ.Bikel havlü ves savlüs şedîdü li men etâLibâbi cenâbike veltecâ zulmetünceletبِطۤـهۤ وَيۤـسۤ وَطۤـۤس كُنْ لَنَا. بِطۤسۤـمۤ لِلسَّعَادَةِ أَقْبَلَتْ.Bi tâha ve yâsîn ve tâsîn kun lenâBi tâsim lis seâdetı egbeletوَكَافٍ وَهَا يَاءٍ وَعَيْنٍ وَصَادِهَا. وَكِفَايَتُنَا مِنْ كُلِّ عَيْنٍ بِنَا حَوَتْ.Ve kâfin ve hâyâin ve aynin ve sâdihâKifâyetünâ min külli aynin binâ havetبِحَامِيمَ عَيْنٍ ثُمَّ سِينٍ وَقَافِهَا. حِمَايَتُنَا مِنْ كُلِّ سُوءٍ بِشَلْمَهَتْ.Bi hâmîme aynin summe sînin ve gâfihâHimâyetünâ min kulli suin bişelmehat بِقَافٍ وَنُونٍ ثُمَّ حَامِيمٍ بَعْدَهَا. وَفِي سُورَةِ الدُّخَانِ سِرّاً قَدْ أُحْكِمَتْ.Bi gâfin ve nûnin summe hâmîmin ba’dehâVe fî sûretid dühâni sirran gad uhkimetبِأَلِفٍ وَلاَمٍ وَالنِّسَا وَعُقُودِهَا. وَفِي سُورَةِ الأَنْعَامِ وَالنُّورِ نُوِّرَتْ.Bi elifin ve lâmin ven nisâ ve ugûdihâVe fî sûretil en’âmi ven nûri nüvviratوَأَلِفٍ وَلاَمٍ ثُمَّ رَاءٍ بِسِرِّهَا. عَلَوْتُ بِنُورِ اْلاِسْمِ مِنْ كُلِّ مَا جَنَتْ.Ve elifin ve lâmin sümme râin bi sirrihâAlevtü bi nûril ismi min külli mâ cenetوَأَلِفٍ وَلاَمٍ ثُمَّ مِيمٍ وَرَائِهَا. إِلَى مَجْمَعِ الأَرْوَاحِ وَالرُّوحَ قَدْ عَلَتْ.Ve elifin ve lâmin sümme mîmin ve râihâİlâ mecmaıl ervâhı ver rûhı gad aletبِسِرِّ حَوَا مِيمِ الْكِتَابِ جَمِيْعِهَا. عَلَيْكَ بِفَضْلِ النُّورِ يَا نُورُ أُقْسِمَتْ.Bi sirri havâmîmil kitâbi cemîıhâAleyke bi fadlin nûri yâ nûru ugsimetبِعَمَّ عَبَسَ وَالنَّازِعَاتِ وَطَارِقٍ. وَفِي وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ وَزُلْزِلَتْ.Bi amme abese ven nâziâti ve târigınVe fî vessemâi zâtil burûci ve zulziletبِحَقِّ تَبَارَكَ ثُمَّ نُونٍ وَسَائِلٍ. وَفِي سُورَةِ التَّهْمِيزِ وَالشَّمْسِ كُوِّرَتْ.Bi haggı tebâreke summe nûnin ve sâilinVe fî sûretit tehmîzi veş şemsi kuvviratوَبِالذَّارِيَاتِ الذَّرِّ وَالنَّجْمِ إِذْ هَوَى. وَبِاقْتَرَبَتْ لِيَ اْلأُمُورُ تَقَرَّبَتْ.Ve bizzâriyâtiz zerri ven necmi iz hevâVe bıgterabet liyel umûru tegarrabetوَفِي سُورَةِ الْقُرْآنِ حِزْباً وَآيَةً. عَدَدَ مَا قَرَأَ الْقَاري وَمَا قَدْ تَنَزَّلَتْ.Ve fî suveril gur’âni hızben ve âyetenAdede mâ garael gârî ve mâ gad tenezzeletفَأَسْأَلُكَ يَا مَوْلاَيَ فِي فَضْلِكَ الَّذِي. عَلَى كُلِّ مَا أَنْزَلْتَ كُتْباً تَفَضَّلَتْ.Fe es’elüke yâ mevlâye fî fadlikellezîAlâ kulli mâ enzelte kutben tefaddaletبَآهِيّاً شَرَاهِيّاً أَذُونَايِ صَبْوَةٍ. اَصْبَاوُثٍ اَلِ شَدَّايَ أَقْسَمْتُ بِطَيْطَغَتْ.Bi âhiyyen şerâhiyyen ezûnâyi sabvetinAsbâvusin âli şeddâye agsemtu bi taytağatبِسِرِّ بَدُوحٍ أَجْهَزَطٍ بِطَدٍ زَهِجٍ. بِوَاحِ الْوَحَابِ الْفَتْحِ وَالنَّصْرِ أَسْرَعَتْ.Bi sirri büdûhın echezetın bitadin zehecinBivâhıl vehâbil fethi ven nasri esreatبِنُورِ فَجَشٍ مَعَ ثَطْخَزٍ يَا سَيِّدِي. وَبِاْلآيَةِ الْكُبْرَى أَمِنِّى مِنَ الْفَجَتْ.Bi nûri feceşin mea sathazin yâ seyyidîVe bil âyetil kübrâ eminnî minel fecetبِحَقِّ فَقَجٍ مَعَ مَخْمَتٍ يَا إِلَهَنَا. بِأَسْمَائِكَ الْحُسْنَى أَجِرْنِي مِنَ الشَّتَتْ.Bi haggı fegacin mea mahmetin yâ ilâhenaBi esmâikel husnâ ecirnî mineş şetetحُرُوفٌ لِبَهْرَامٍ عَلَتْ وَتَشَامَخَتْ. وَاَشَمُ عَصَا مُوسَى بِهِ الظُّلْمَةُ انْجَلَتْ.Hurûfün li behrâmin alet ve teşâmehatVe ismü asâ mûsâ bihiz zulmetün celetتَوَسَّلْتُ يَا رَبِّ إِلَيْكَ بِسِرِّهَا. تَوَسُّلَ ذِي ذُلٍّ بِهِ النَّاسُ اهْتَدَتْ.Tevesseltü yâ rabbi ileyke bi sirrihâTevessüle zî züllin bihin nasuhtedetحُرُوفٌ بِمَعْنَاهَا لَهَا الْفَضْلُ شُرِّفَتْ. مَدَى الدَّهْرِ وَالأَيَّامِ يَا رَبِّ انْحَنَتْ.Hurûfün bi ma’nâhâ lehal fadlü şürrifetMeden dehri vel eyyâmi yâ rabbinhanetدَعَوْتُكَ يَا اللهُ حَقّاً وَإِنَّنِي. تَوَسَّلْتُ بِالآيَاتِ جَمْعاً بِمَا حَوَتْ.Deavtüke yâ allâhü haggan ve innenîTevesseltü bil âyâti cem’an bi mâ havetفَتِلْكَ حُرُوفُ النُّورِ فَاجْمَعْ خَوَاصَّهَا. وَحَقِّقْ مَعَانِيهَا بِهَ الْخَيْرُ تُمِّمَتْ.Fetilke hurûfün nûri fecma’ havâssahâVe haggıg meânîhâ bihil hayru tummimetفَأُحْضِرْنِي عَوْناً خَدِيماً مُسَخَّراً. طَهَيْمَفَيَائِيلُ بِهِ الْكُرْبَةُ انْجَلَتْ.Vahdurnî avnen hadîmen musehharanTuheymefyâîlü bihil kürbetünceletفَسَخِّرْ لِي فِيهَا خَدِيماً يُطِيعُنِي. بِفَضْلِ حُرُوفِ أُمِّ الْكِتَابِ وَمَا تَلَتْ.Fe sehhır lî fîhâ hadîmen yütıy’uniBi fadli hurufi ümmil kitâbi ve mâ teletوَأَسْأَلُكَ يَا مَوْلاَيَ فِي اسْمِكَ الَّذِي. بِهِ إِذَا دُعِيَ جَمْعُ الأُمُورِ تَكَسَّرَتْ.Ve es’elüke yâ mevlâye fismikellezîBihî izâ düıye cem’ul ümûri teyesseratإِلَهِي فَارْحَمْ ضَعْفِي وَاغْفِرْ لِي زَلَّتِي. بِمَا قَدْ دَعَتْكَ الأَنْبِيَاءُ وَتَوَسَّلَتْ.İlâhi ferham da’fi vağfirlî zelletiBi mâ gad deatkel enbiyâü ve tevesseletأَيَا خَالِقِي يَا سَيِّدِي اقْضِ حَاجَتِي. إِلَيْكَ أُمُورِي يَا إِلَهِي تَسَلَّمَتْ.Eyâ hâligıy yâ seyyidî ıgdı hâcetîİleyke ümûrî yâ ilâhî tesellemetتَوَسَّلْتُ يَا رَبِّ إِلَيْكَ بِأَحْمَدَ. وَأَسْمَائِكَ الْحُسْنَى الَّتِي هِيَ جُمِّعَتْ.Tevesseltü yâ rabbî ileyke bi ahmedâVe esmâikel husnelletî hiye cummiatفَجُدْ وَاعْفُ وَاصْفَحْ يَا إِلَهِي بِتَوْبَةٍ. عَلَى عَبْدِكَ الْمِسْكِينِ مِنْ نَظْرَةٍ عَبَتْ.Fe cud va’fü vasfah yâ ilâhî bi tevbetinAlâ abdikel miskîni min nazratin abetوَوَفِّقْنِي لِلْخَيْرِ وَالصِّدْقِ وَالتُّقَى. وَاَسْكِنِّنِي الْفِرْدَوْسَ مَعَ فِرْقَةٍ عَلَتْ.Ve veffıgnî lil hayri ves sıdgı vettugâVe eskinennil firdevse mea firgatin aletوَكُنْ بِي رَؤُفاً فِي حَيَاتِي وَبَعْدَمَا. أَمُوتُ وَأَلْقَى ظُلْمَةُ الْقَبْرِ انْجَلَتْ.Ve kun bî raûfen fî hayâti ve ba’de mâEmûtü ve elgâ zulmetel gabrin celetوَفِي الْحَشْرِ بَيِّضْ يَا إِلَهِي صَحِيفَتِي. وَثَقِّلْ مَوَازِينِي بِلُطْفِكَ إِنْ أَهَفَتْ.Ve fil haşri beyyıd yâ ilâhî sahîfetîVe seggıl mevâzînî bi lutfike in ehefetوَجَوِّزْنِي حَدَا الصِّرَاطَ مُهَرْوِلاً. وَاحْمِينِي مِنْ حَرِّ نَارٍ وَمَا حَوَتْ.Ve cevviznî haddes sırâtı mûhervilenVahminî min harri nârin ve mâ havetوَسَامِحْنِي مِنْ كُلِّ ذَنْبٍ جَنَيْتُهُ. وَاغْفِرْ خَطِيئَاتِ الْعِظَامَ وَإِنْ عَلَتْ.Ve sâmıhnî min külli zenbin ceneytühûVağfir hatıy’atil ızâme ve in aletفَيَا حَامِلَ اِسْمِ الَّذِي جَلَّ قَدْرَهُ. تَوَقِّي بِهِ كُلِّ أُمُورِي تَسَلَّمَتْ.Fe yâ hâmilel ismillezî celle gadruhûTeveggâ bihî küllel umûri tesellemetفَقَاتِلْ وَلاَ تَخْشَ وَحَارِبْ وَلاَ تَخَفْ. وَدُسْ كُلَّ اَرْضٍ بِالْوُحُوشِ تَعَمَّرَتْ.Fe gâtil ve lâ tahşe ve hârib ve lâ tehafVe dus kulle erdın bil vuhûşi teammeratوَاَقْبِلْ وَلاَ تَهْرَبْ وَخَاصِمْ مَنْ تَشَا. وَلاَ تَخْشَ بَأْسَاً لِلْمُلُوكِ وَلَوْ حَوَتْ.Ve agbil ve la tehrab ve hasim min teşaVe lâ tahşa bieselen lilmuluki ve lev havet فَلاَ حَيَّةٌ تَخْشَى وَلاَ عَقْرَبٌ تَرَى. وَلاَ أَسَدٌ يَأْتِي إِلَيْكَ بِهَمْهَمَتْ.Felâ hayyete tahşe vela agrabun tera Ve lâ esedun yeti ileyke bihemhemat فَلاَ تَخْشَ مِنْ سَيْفٍ وَلاَ طَعْنَ خَنْجَرٍ. وَلاَ تَخْشَ مِنْ رُمْحٍ وَلاَ شَرٌّ أَسْهَمَتْ.Fela tahşa min seyfi vela tani hancerin Ve la tahşa min rumhin ve la şerrun eshemet جَزَا مَنْ قَرَى هَذَا شَفَاعَةُ أَحْمَدَ. وَيُحْشَرُ فِي الْجَنَّاتِ مَعَ حُورٍ حُفِّفَتْ.Cezâ men garae hâzâ şefâatü ahmedâVe yuhşeru fil cennâti mea hûrin huffifetوَاعْلَمْ بِأَنَّ الْمُصْطَفَى خَيْرُ مُرْسَلٍ. وَأَفْضَلُ خَلْقِ اللهِ مَنْ قَدْ تَفَرَّقَتْ.Va’lem bi ennel Mustafâ hayru mürselînVe efdalü halgıllâhi men kad teferrakatوَصَدِّرْ بِهِ مِنْ جَاهِهِ كُلَّ حَاجَةٍ. وَسَلْهُ لِكَيْ تَنْجُوَ مِنَ الْجَورِ وَالطَّغَتْ.Ve saddir bihî min câhihî külle hâcetinVe selhü li key tencüve minel cevri vettağatوَصَلِّ إِلَهِي كُلَّ يَوْمٍ وَسَاعَةٍ. عَلَى الْمُصْطَفَى الْمُخْتَارِ مَا نَسْمَةٌ سَمَتْ.Ve salli ilâhi külle yevmin ve sâatinAlel mustafel muhtâri mâ nesmetün semetوَصَلِّ عَلَى الْمُخْتَارِ وَالآلِ كُلِّهِمْ. كَعَدِّ نَبَاتِ الأَرْضِ وَالرّيحِ مَا سَرَتْ.Ve salli alel muhtâri vel âli küllihimKe addi nebâtil erdı ver riyhı mâ seratوَصَلِّ صَلاَةً تَمْلأُ الأَرْضَ وَالسَّمَا. كَوَبْلِ غَمَامٍ مَعْ رُعُودٍ تَجَلْجَلَتْ.Ve salli salâten temleül erda ves semâeKevebli ğamâmin ma’ ruûdin tecelceletفَيَكْفِيْكَ أَنَّ اللهَ صَلَّى بِنَفْسِهِ. وَأَمْلاَكُهُ صَلَّتْ عَلَيْهِ وَسَلَّمَتْ.Fe yekfîke ennellâhe sallâ bi nefsihîVe emlâkehû sallet aleyhi ve sellemetوَسَلِّمْ عَلَيْهِ دَائِماً مُتَوَسِّلاً. مَدَى الدَّهْرِ وَاْلأَيَّامِ مَا شَمْسٌ أَشْرَقَتْ.Ve sellim aleyhi dâimen mütevessilenMeded dehri vel eyyâmi mâ şemsün eşrakatوَسَلِّمْ عَلَى اْلأَطْهَارِ مِنْ آلِ هَاشِمٍ. عَدَدَ مَا حَجَّ الْحَجِيجُ وَسَلَّمَتْ.Ve sellim alel athâri min âli hâşiminAdede mâ haccel hacîcü ve sellemetوَاَرْضَ يَا إِلَهِي عَنْ أَبِي بَكْرٍ مَعْ عُمَرَ. وَارْضَ عَلَى عُثْمَانَ مَعَ حَيْدَرِ الثَّبَتْ.Verda yâ ilâhî an ebî bekrin mea umeraVerda alâ osmâne mea hayderis sebetكَذَا اْلآلُ وَاْلأَصْحَابُ جَمْعاً جَمِيعَهُمْ. مَعَ اْلأَوْلِيَاءِ وَالصَّالِحِينَ وَمَا حَوَتْ.Kezal âlü vel ashâbü cem’an cemîuhümMeal evliyâi ves sâlihıyne ve mâ havetمَقَالُ عَلِيٍّ وَابْنِ عَمِّ مُحَمَّدٍ. وَسِرُّ عُلُومٍ لِلْخَلاَئِقِ جُمِّعَتْ.Megâlü aliyyin vebni ammi muhammedinVe sirru ulûmin lil halâigı cummiat عزيمة الجلجلوتية الكبرىCelcelutiye Kübra Azimeti Bu dua ezberden bir defa okunur. اللهم إني إني أسألك بما سألك به جبريل عند عرشك العظيم. أن تسخر لي ملائكتك الكرام خدام هذه الأسماء الحيّ القيوم. اللهم سخرلي كسفيائيل ودرديائيل وشمخيائيل وطوطيائيل وروقيائيل وسمسمائيل وحرفيائيل وحسفيائيل أجيبوا أيتها الملوك والرؤساء و مرادي على قضاء حوائجي بحق ما تعلمون من عظيم سر الله وبحق هذا الاسم العظيم الأعظم الله … الله … الله … بعلمك وقدرتك على الخلائق وبإسمك العظيم الكبير المتعال الله … الله … الله … ، الأسم الذي فضلته على سائر الأسماء ، اللهم إني اسألك أن تسخر لي هذه الأرواح وأن يأتوني في نومي أو يقظتي إنك على كل شيء قدير. يا الله يا الله يا الله.
Bismillâhirrahmânirrahîm. Allâhümme innî innî eselüke bimâ se’eleke bihi cibrîlü ınde arşikel azîmi en tüsahhırlî melâiketikel kirâmü huddâme hâzihil esmâi hayyul gayyum Allâhümme sehhirlî kesfeyâîl ve derdeyâîl ve şemhayâîl ve tavtayâîl ve rûgayâîl ve semsemâîl ve harfiyâil ve hasifiyâil ecîbû eyyetuhâl mulukur ver ruûsai ve murâdi ala gadâi havâici bi haggı mâ ta’lemûne min azîmi sirrillâhi ve bi haggı hazal ismi aziymil azamu Allah Allah Allah bi ılmike ve gudretike alel hâlagaigı e bi ismikel azîmil kebîril müteâli Allâhü Allâhü Allâhül ismillezî faddaltehü alâ sâiril esmâi Allahümme inni es’elüke en tüsahhirlî hâzihil ervâhı ve en ye’tûnî fî nevmî ev yagazatî inneke alâ külli şeyin gadir.Yâ Allâhü Yâ Allâhü Yâ Allâhü
==========================
Sihir iptali. Yazılır, taşınır...
=============================
Sihir iptali ve büyüyü yapana döndürme Tılsımı
Olumlama cümlesini tılsıma bakarak her sabah ve akşam 3’er defa tekrarlayın. 21 gün devam edin.
( Ve yuhikkullâhul hakka bi kelimâtihî ve lev kerihel mucrimûn(mucrimûne).
Suçluların hoşuna gitmese de, Allah, hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.” ve la yuflihus sahıru haysu eta. Büyücünün ortaya koyduğu şeyler başarıya ulaşamaz.') Bana yapılan her türlü büyüyü, kem sözü geçersiz kıldım, yapana iade ettim.
Bu uygulamayı 21 gün boyunca, gece yatarken ve sabah uyandığınız zaman yapmalısınız.
21 günün sonunda, yedi günlük bir nadas süreci var ve çalışmaya ara verilmeli. Ardından yeniden, 21 günlük sürece başlanmalı.
Sayfanın en üst kısmında tarif ettiğimiz şekillerde aktivasyon yapmayı unutmayalım. (Sayfaya girdiğinizde yukarıda ki arama kutusuna aktivasyon yazıp aratırsanız aktivasyon yöntemlerine ulaşabilirsiniz.)
Çıktı alıp taşıyabilirsiniz. Eve, İşyerine asabilirsiniz, telefona duvar kağıdı yapabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder