27 Haziran 2020 Cumartesi

Yüz Okuma Tekniği Fizyonomi Nedir?

Yüz Okuma Tekniği Fizyonomi Nedir?
Gözler yalan söylemezmiş; ama yüz okuma sanatına bakılırsa yüzünüzde gözler haricinde yalan söylemeyen onlarca bölge ve çizgi var. Dudaklarınızın sakladığını kaş biçiminiz, göz şekliniz ya da alnınız ele verebiliyor. 
 Ağzınız kalbinizin tertemiz olduğunu söylese de kulaklarınız veya çene yapınız onu yalancı çıkarabiliyor. Gerçek kimliğimizin kendini görünür kıldığı, zihinsel/ruhsal varlığımızın fiziksel bir niteliğe kavuştuğu yüzümüz duygularımızın ve sağlık durumumuzun kendisini aşikar ettiği ilk yer. Yani yüzümüz okunmayı bekleyen bir kitap gibi... 
 Yüzünüzün şekli, bakışlarınızın derinliği, dudaklarınızın rengi; duygusallık düzeyiniz, yalana meyletme ihtimaliniz, problemleri çözme yollarınız, ne kadar paragöz olduğunuz, hırslarınız, tutkularınız ve iletişim becerileriniz gibi pek çok karakter özelliğine dair ipuçları veriyor. 
 Antik Çin’de ve Antik Yunan’da kullanılmaya başlanan ve günümüzde de popülerliğini sürdüren yüz okuma sanatıyla yüz çizgileriniz, kulaklarınız, çeneniz, dudaklarınız sizin hakkınızda pek çok doğruyu gün yüzüne çıkarıyor. Doğu kültüründe ‘ilm-i sima’ diye bilinen, bugün ‘fizyonomi’ olarak adlandırılan yüz okuma sanatı günümüzde iş dünyasında, emniyet kuvvetlerinde, istihbaratta, psikolojide ve iletişim alanında kişileri tanıma ve karakterleri analiz etme işinde kullanılıyor. Ancak yüz okuma sanatı, azaların belirli özelliklerine kabataslak bakarak kişinin karakter yapısının çözüleceği ve çeşitli saptamalar yapılabileceği anlamına gelmiyor. 
Bu alanda eğitim gören fizyonomi uzmanları yüzün her bir bölgesini teker teker inceleyip analiz etmek yanında, organların bütünsel duruşunu da değerlendirme kapsamına alıyorlar. 
Aynı zamanda bir yüz okuyucusu olmak için coğrafi ve iklim koşullarının, kalıtımın, gelişimin yüz şekli ve organları üzerinde oynadığı rolü de hesaba katmak gerekiyor. 
Yani yüz okuma sanatı, kısıtlı kurallarla hemen sonuç alınan basit bir yöntem olmanın ötesinde, içinde pek çok değişkeni barındıran zorlu bir uygulama alanı. Fizyonomiyi bir tür fal veya tahmin aracı olarak görmek de hatalı. Geçen yüzyılda yapılan istatistiksel verilere göre yüz okuyarak yapılan karakter tahlillerinde %93 oranında doğruluk saptanmış. Yıllarca süren deneylerin ortak sonuçları ve istatistiksel veriler ışığında en son halini almış bu alan. 
Aynı zamanda unutulmaması gereken bir nokta var. 
Fizyonomi uzmanlarına bakılırsa fizyonomi, çevrenizdeki insanların sizin gerçek karakterinizi belirleyebilecekleri ve davranışlarınızı kestirebilecekleri anlamına gelmiyor. 
Bu alan diğerlerinin sizi nasıl gördüğünü, yani dış dünyada nasıl algılandığınızı anlamanıza imkan veriyor sadece. Karşınızdakinin birkaç yüz çizgisine bakarak onun bir düzenbaz olduğuna karar vermek ya da size düşmanca hisler beslediğine kanaat getirmek gibi peşin hükümlerden de olabildiğince kaçınmak gerekiyor. Aksi takdirde yanlış değerlendirmeler neticesinde çevrenizdekileri daha iyi tanımak yerine onları birer birer kaybetme tehlikesi yaşayabilirsiniz. Yüz Okumanın Tarihçesi Antik çağlardan beri binlerce yıldır bilgeler yüz özelliklemizin kaderimizi veya karakterimizi belirleyip belirlemediğini merak ettiler. Bu anlamda bir insanın yüz özelikleriyle yaşam çizgisi arasında bir korelasyon olup olmadığını anlayabilmek için yapılan çeşitli çalışmaları bir araya getirdiler. 
Aristo, Antik Yunan’da fizyonomi üzerine bir kitap yazdı ve yüz, beden ve sesin fiziksel özelliklerini inceledi. Homer ve Hipokrat pratik felsefenin antik bir yöntemi olarak yüz okuma hakkında yazılar yazdılar. Ortaçağ’da fizyonomi astrolojiyle birleştirildi ve ilahi sanatların bir parçası haline geldi. Doğu kültüründe de kendine yer bulan yüz okuma, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın, 1756 yılında yazdığı Marifetname’sinde de karşımıza çıkmaktadır. 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa’da potansiyel suçluları bulabilmek için krimolojiye ait bir çalışma alanı olarak kullanılan fizyonomi, 20. yy’a gelindiğinde halk arasında yaygın olan bir batıl inanç olarak görülmeye başlandı. Bugünse psikanalizde, istihbaratta, yönetimde ve iletişm alanında etkili bir kaynak olarak kullanılıyor. 
 YÜZ OKUMA ALFABESİ 
 Yüzün hangi bölümünün büyüklüğü, küçüklüğü ve biçimi neye işaret eder, öğrenmek isteyenler için ayrıntılı bir kaynak sunuyoruz size. İşte karşınızdakinin sizi nasıl algı-ladığını için anlamak için yüz okuma alfabesi. 
ALIN 
 Geniş: Entelektüel, hayal gücü kuvvetli Normal: Dengeli, yetenekli Açık: Sosyal, paylaşımcı, eli açık Dar: Çok dikkatli, dakik, rakamlarla arası iyi Dörtgen: İyi kalpli, alçak gönüllü, asil Dik: Bağımsız Yuvarlak: Hınçlı, çabuk sinirlenen Aşırı enli: Kibirli, övünmeyi seven Bombeli: İnisiyatif sahibi, uyumlu Çökük: Zorluklara karşı direnci olmayan, ürkek Aşırı küçük: Cimri, çabuk sinirlenen Kırışıksız ve düz: Kibarlığa yatkın, dış görünüşe önem veren, süslü 
 KAŞLAR 
Kalkık: Dinamik, hırslı, kolay sinirlenen Düz: Rahatına düşkün, iyimser, dünyayla barışık Geniş: Ufku geniş, güvensiz, hassas Uzun: Güçlü, dirençli Aşağıya doğru inen: Ters, hoşgörüsüz, kendisinden başka hiçbir fikri kabullenmeyen Kısa: Sakin karakterli, duygusal, aktif İnce: Esnek, başarılı, kolay pes eden Çalı gibi: Güçlü yaradılışlı, başarılı Kalın ve siyah: Dürüst, alçak gönüllü Burnun üzerinde birleşen: Çabuk sinirlenen, cimri, dengesiz, maceracı Kalın, aşağı doğru kavisli: Hayal gücü kuvvetli Gözlere yakın, hilal şekilli: Ters, başına buyruk Kavisli ve yüksek: Hayat aşkıyla, enerjiyle dolu Aşağı doğru: Centilmen, sahiplenici, ciddi ilişkiler yaşayan 
 GÖZLER 
Çukur: Ciddi, gizemli, zaman zaman gaddar, sezgileriyle hareket eden Burna yakın: Konsantrasyonu kuvvetli, titiz, kararlı Büyük: Açık, kibar, sözüne güvenilir, tembel Küçük: Odaklanmış, özel, cesareti ve iradesi zayıf Ne büyük ne küçük: Asil karakterli Patlak: Hevesli ve meraklı Parlak: İhtiraslı Dış uçları aşağı doğru: Empati yeteneğine sahip, problemleri öngörebilen; bu nedenle de hayal kırıklığına uğramayan, merhametli 
Göz rengi: 
 Koyu kahve veya koyu mavi: Güvenilir, ciddi Koyu gri: Cimri Gri: Sadık Yeşil: İsabetli karar veren, kinci ve son derece kıskanç Kahverengi: Diğerlerini düşünen, uysal ve uyumlu, zaman zaman sadakatsiz ve işler istedikleri gibi gitmeyince de çabuk sinirlenen Kestane rengine yakın: Dengeli Kurşuni mavi: Şair ruhlu, romantik, pratik işlerde başarısız, hayalci ve dalgın Siyah-kahverengi-yeşil: Enerjik. Siyah: İhtiraslı, ateşli, coşkulu, kurnaz Mavi: Hassas, çevresi tarafından çok sevilen, çevrenin sevgisine ve takdirine bel bağlayan, üstlendiği vazifelere pek düşkün olmayan 
Göz Kapakları Görülebilen göz kapakları: Verdiği sözü tutan, ilişkilerde samimiyete ve sadakate önem veren, karşısındaki kişilere karşı da aynı beklenti içinde olan Az görülebilen göz kapakları: İlişkilerde bağlılığa da bağımsızlığa da eşit derecede önem veren, dengeyi sağlamayı bilen Görünmeyen gözkapakları: Çok iyi odaklanabilen, kişisel özgürlük alanına çok önem veren ve buna saygı gösterilmesini isteyen Aşırı büyük gözkapakları: Ciddiyetsiz, düşünmeden hareket eden Alt göz kapakları sarkık: Alkole meyilli 
BURUN 
Dar: Kontrolcü Geniş: Kendine güveni tam, iyi bir lider Dolgun: Güçlü, inatçı, cömert ve sabırsız Küçük ve kısa: Kibirli, cimri, kötü kalpli Dışa doğru: Lider ruhlu, idare etmeyi seven ve temsilci ruhlu Düz ve kalkık: Şehvetli, ihtiraslı Kambur: Barışçı, cömert, eli açık İçe doğru: Yardımlaşmayı seven, girişken Sivri: Çabuk sinirlenen, meraklı Uzun, ağza kadar uzanmış: Cesur, kahraman, akıllı, adil Geniş ve düz: Sosyal ama kararsız Burun deliklerinin duvarları kalın: İyi kalpli Burun deliklerinin duvarları ince: Hırçın Burun delikleri geniş: Sinirli Dairevi burun delikleri: Alçakgönüllü Burnun alınla birleştiği yer çökük: Şehvetli DUDAKLAR 
Geniş ve düşük: Cömert Kısa ve kalkık: Gururlu Büyük: Cesur, savaşçı ruhlu Ensiz, büyük: Hilekar, yalancı Aşırı büyük alt dudak: Tembel İnce, ensiz: Şan ve şöhret tutkunu Kalın ve kalkık: Ağzı kalabalık Birbirine çok yakın ve sıkışmış: İtici mizaçlı, geçimsiz Kalın, sarkık: Zevke ve eğlenceye düşkün İnce ve düşük: Öz konuşan Üst dudak ve damak önde: Huysuz ve kavgacı 
ÇENE 
Geniş: Otoriter, dediğim dedik Aşırı enli, dörtgen: Acımasız, enerji dolu, kaba Aşırı yuvarlak: Enerji dolu Dar: Yumuşak başlı İkiye ayrılmış: Kararsız İleriye doğru çıkık: İnatçı, hoşgörüsüz Gamzeli: İnatçı Keskin uçlu: Çabuk sinirlenen Yukarı doğru eğik: Zevkine düşkün Küçük: Kararsız, tereddütlü 
YÜZ ŞEKLİ 
Enli, etli ve yuvarlak: İyi kalpli Aşırı uzun: Kibirli, kendini beğenmiş Çökük: Kötü ahlaklı Düz şekilli: Ters, başına buyruk ve bazen zalim Kemikli ve kare: Tedbirli, zaman zaman acımasız, sert, baskın karakterli Şişman: Maddiyatçı, eğlenceyi seven ve rahatına düşkün Uzun ve oval: Aptal, kendini beğenmiş Aşırı küçük: Bayağı Keskin hatlı: Alçak hislere yatkın Küçük: Cesaretsiz ve iradesiz Balon şekilli: İyi kalpli, alçak gönüllü Uzun, dikdörtgen: Asil Kemikli: Çalışmayı seven, ürkek Üçgen: Az duyarlı Zayıf: İhtiyatlı, derin düşünceli Seyrek sakallı: Dengeli 
BAŞ 
Büyük: Hassas Uzun, sivri çene ve sivri kafa: Yalancı, yaltaklık etmeye yatkın Küçük: Duyarsız, hoyrat, incitici Yukarı doğru ensiz: Pişkin ve yırtık 
SAÇ RENGİ 
 Sarı: Cesur Bal rengi: Soğuk Kızıl: Kurnaz Siyah: Korkak Divan Edebiyatı’nda Yüz Okuma Sanatı ve Kıyafetnameler Dış görünüşü, göz, saç rengini inceleyerek insanların huylarına dair çıkarımlar yapan bilim Osmanlı’da “İlmü-I kıyafet’ül beşer” ve “İlmü’l feraset” adıyla anılır. Öte yandan, dış görünüşün iç dünyayı yansıtacağı fikri, Divan edebiyatında “kıyafetname” denilen metinlerin hazırlanmasına yol açmıştır. XV. yüzyılda yaşayan Akşemsettin’in küçük oğlu Hamdullah Hamdi’nin Kıyafetname’si bu eserlerin en bilinenidir. XVIII. yüzyıl ozanı İbrahim Hakkı’nın Marifetname’si ise oldukça meşhur başka bir kıyafetnamedir. 
Kıyafetnameler, kumral, siyah saçları, siyah gözleri över. Bu özelliklere sahip kişilere akıllılık, sabır, zekâ gibi nitelikler yakıştırır. Küçük başı akıl azlığına, büyük başı zekiliğe, uzun dili budalalığa işaret gösterir. Parmaklar, dişler, burun, dil, dudaklar, tırnaklar, kulaklar, benler, saçlar, hatta tüyler, renk, şekil, kalınlık ve incelik bakımından anlamlandırılır. Kıyafetnamelere göre güzellik öğesi sayılacak pek çok özellik ise sakıncalar taşır. İri dalgalı saç inatçılık, kıvırcık olan saç da koyun gibi bir bağlılığa işarettir. Ucu kalkık burun hayalcilik ve gurur göstergesidir. Kıyafetnamelerin söylediğine göre benler bile büyüklükleri, bulundukları yere göre birçok karakter özelliğine ipucu olurlar. 
Mesela sağ şakaktaki et beni, kararsızlığı; alnın sağ yanındaki ben, güçlü bir belleği ve hızlı kavrayışı, uzun ömrü; alnın solundaki ben, dengeliliği; iki kaş arasında sağda ben, aşka düşkünlüğü, hoşsohbetliliği, iyi bir geleceği; iki kaş arasında solda ben, mantıkla iş görmeyi, duygululuğu; göz kapağındaki ben, hassas bir mizacı; gözün alt kapağındaki ben, meraklı ve kuruntulu bir yaradılışı gösterir. 
 A. Yaşından olgun, düşünmeyi seven 
B. Özellikle 50 yaşından sonra sindirim problemleri olasılığı; dudak yakınlarında herhangi bir yerde olabilir 
 C. Kararlı 
 D. Saldırgan, gerektiğinde acımasız 
 E. Dalgın, düşünceli; benler kaşların sonunda veya saç çizgisinde olabilir 
 F. Otorite eksikliğini gösteren doğal güzellik noktası 
 G. Yeteneklerinden fazlasını dahi isteyen aşırı hırslı 
 H. Aşırı cinsel arzuya sahip; benler burun üzerinde herhangi bir yerde olabilir 
I. Maddiyattan çok entellektüel olaylarla ilgili 
J. Dürüst ve açık 
K. Tembel ve bencil; benler sol kaş içerisinde bulunur 
L. Aşırı kararlı ve hırslı; benler sağ kaş içerisinde bulunur 
M. Yetenekli ancak ispat etmekte zorlanan 
N. Genellikle az güvenilir, başkalarını kullanmaya hevesli İnsan yüzünün neresi neyi anlatır? 
 ALIN: 
Kişilerin düşünme şekillerini ve düşüncelerini geliştirme metodlarını KAŞLAR: 
Düşünme ve karar verme ile ilgili süreçlerin nasıl çalıştığını 
 GÖZLER: 
Hayata bakış açılarını, yeni fikir ve kişilere açık olup olmamayı ve stres düzeyini 
GÖZ KAPAKLARI: 
Samimiyet isteği veya isteksizliğini 
BURUN: 
İş hayatındaki tercihlerini, finansal konulara duyarlılığını, iş tatmini ve güven konularına bakış açısını 
KULAKLAR: 
Karşısındakini etkileme ve etkilenme düzeyini, bağımsız hareket etme isteğini, gerçekçilik dengesini, verileri algılama ve kabül etme seçimlerini 
AĞIZ: 
İletişim kurma ve kendini ifade etme isteğini, kötümserlik/iyimserlik dengesini 
DUDAKLAR: 
Düşüncelerini ortaya koyma biçimini, cinselliğe bakış açısını, duygularını gizleme duyarlılığını 
DİŞLER: 
İnatçılık ve utangaçlık yönlerini 
YANAKLAR: 
Kişisel kudreti, enerji kullanımı ve insanlara yardım edebilme becerisini 
ÇENE: 
Gerektiğinde ağırlığını koyabilme yeteneğini, saldırganlık içgüdüsünü, eleştiriye açıklık isteğini 
GAMZELER: 
Eğlenme isteğini, mizah yaklaşımını ve yardımseverlik isteğini ÇİZGİLER: 
Doğuştan sahip olunan kabiliyetleri, hayatları boyunca karşılaştıkları zorlukları 
YÜZ ŞEKLİ: 
Kendine güveni, sabırsızlığı, arabuluculuk isteğini 
YÜZ TİPLERİ: 
Kişilerin hangi ağırlıkta yaklaşıma; zihinsel, fiziksel, duygusal, daha yatkın olduğunu 
KAFA ŞEKİLLERİ: 
İhtiyatlı ya da baskıcı olup olmadıklarını 
 KIYAFETNAMELER 
 İnsanların dış görünüşünden, huylarını, kişiliğini anlatan bilimi, “ilm-I kıyafet’ül beşer” ve “ilmü’l feraset” adlarını alır. 
Göz rengi, saç rengi, boy uzunluğu gibi görünüş ayrıntılarının karakter için ipucu olabilmesi, bu özelliklerin doğuştan olmasına bağlıdır. Dış görünüşten kişilik, huy ve yetenek anlamaya çalışmanın doğrudan falla ilgisi yok gibi görünebilir. Ama gelecekteki iyilik ve kötülüğün, kişinin ilişkide bulunacağı insanlarla bağlantısı düşünülürse, insanların eş, ortak, arkadaş hatta çalıştıracakları hür ve köle insanların seçiminde bu ölçülere başvuru anlaşılabilir. Dış görünüşün iç dünyayı yansıtması tezi, divan edebiyatında kıyafetname denilen metinlerin hazırlanmasına yol açmıştır. Bu tür kitapların en yaygını XV. yüzyılda yaşayan Hamdullah Hamdi’nin Kıyafetnamesi’dir. 
Akşemseddin’in küçük oğlu olan Hamdullah Hamdi, ad benzerliği olan öteki Hamdi’lerden ayrılması için Hamdi Çelebi adıyla da anılır ve önemli bir ozandır. 
Hamdi Çelebi’nin Kıyafetname adlı eserinde her bölüm bir başka konuya ayrılmıştır. Ten rengi, boy, davranış, göz, burun, ses tonu, karın, göğüs vb. Bir başka ünlü kıyafetname de, XVIII. yüzyıl ozanı İbrahim Hakkı’nın Marifetname’sidir. Dış görünüşten kişilik tespiti, bütün fallar ve bilicilikler gibi, kutsal bir kaynağa, bir Kuran ayetine bağlanır; İsra Suresi’nin 84. Ayetine. Bu ayet, özet olarak, “herkesin yaratılmış olduğu şekilde hareket ettiğini” söylemektedir. Hamdullah Hamdi’nin bu konuya değinişi şöyle: “Hak yarattı çü nev-i insanın Kıldı efradını muhalif anın Gerçi birdir kamusu surette Bir değüldür ve lik hilkatte Lütfunu âleme ıyan itti Sureti sırete nişan etti” (Tanrı insan türünü yarattığında / Kişilerin farklı kıldı / Gerçi hepsi görünüşte benzer / Ama yaradılışları ayrıdır / Tanrı iyiliğini dünyaya açıklamak için / Görünüşü ahlaka işaret olarak yarattı) 
Bu dizeler, bir önsöz niteliği taşır. Kuşkusuz boy, ten, göz biçimi, saç rengi gibi özelliklerden kişilik ipuçları aramanın kaynakları çok eskiye ve ulusların kendilerine benzemeyen kişilere duydukları korkulara bağlanabilir. Kıyafetnamelerde sarışınlar ve mavi gözlüler konusundaki olumsuz yargıları böyle açıklayabiliriz: “Gözleri gök olanda olmaz edeb Gözleri çakır bahadır olsa aceb” 
Kıyafetname, Hamdullah Hamdi (Gözleri gök mavisi olanda terbiye olmaz / Gözü çakır yani mavimsi, mavi benekli gri olan korkusuz ve yiğit olsa şaşılır) “Kim ki saçı sarıdır Kibr ü gazab kârıdır Marifetname, İbrahim Hakkı (Saçı sarı olanların / İşi gücü büyüklük taslama ve öfkedir) “Gözleri gök sakalı da zerddir Andan ümid olunacak derddir” Harename, Yümnî (Gözleri gök mavisi, sakalı da sarıysa / Ondan dert gelmesi beklenir) Yümnî, sarışınlarla ilgili yargılarına, Hamdullah Hamdi Çelebi’yi, “lahayre fi’l asfer” (sarıda hayır yoktur) sözünü ve kendi deneylerini kaynak gösterir: “Tecribe ittim nice kez ben hele Hiç umamam sarıdan eylik gele” Ozanın deneyimine ve kötü anılarına diyeceğimiz yok, ama Arap kaynaklı bir sözün, bir başka ulusun yargısı olduğunu da kabullenmek gerek. 
Dış görünüşle ilgili yargılar, hem görünüşün değiştirilebilmesi, hem eski kaygılara dayanması bakımından güvenilmez sayılsa da, hareket biçimi ve ses tonuyla ilgili yargılar kimi deneylere dayansa gerektir. “Genizden gelen sesin sersemlik ve gizli düşmanlığı yansıttığını, ince ve tiz sesin bilgisizlik, utanmazlık, usta yalancılık gösterdiğini, kadın sesli erkeklerin ve erkek sesli kadınların hırçın olduğunu” söyleyen dizeleri örnekleyelim: “Her kimin gunne ile ola sözü Ahmak ü kine olur anın özü İnce vü tiz avazlı cahil olur Bihaya ve yalanda kâmil olur Ehl-i şirret olur dimiş hukema Avret ünlü er ü er ünlü nisa” Kıyafetname, Hamdullah Hamdi Kıyafetnameler, kumral, siyah saçları, siyah gözleri över, onlara akıllılık, sabır, zekâ gibi nitelikler yakıştırırlar. 
Küçük başın akıl azlığı, büyük başın zekilik, uzun dilin budalalık göstergesi oluşu da zekâ geriliği gösterenlerin ya da dahilerin görünüşlerinden kaynaklanmakta olabilir. 
Parmaklar, tırnaklar, dişler, dil, dudaklar, kulaklar, burun, benler, saçlar, hatta tüyler, renk, biçim, kalınlık incelik bakımından anlamlandırılır. Güzellik öğesi sayılacak pek çok özellik sakıncalar da taşır. Örneğin iri dalgalı ya da kıvırcıkları büyükçe saç inatçılık göstergesidir. Çok kıvırcık olan saç da “koyun gibi bağlılık” gösterir. Ucu kalkık burun hayalcilik ve gurur göstergesidir. Bir güzellik öğesi sayılan benlerin de bulundukları yere, rengine ve cinsine göre anlattıkları vardır: “Göz kapağında olan ben, hassas bir yaradılışı; gözün alt kapağında olan ben, meraklı ve kuruntulu bir yaradılışı; sağ şakaktaki et beni, kararsızlığı; alnın sağ yanındaki ben, güçlü bir belleği ve hızlı kavrayışı, uzun ömrü, alnın solundaki ben, dengeliliği, iki kaş arasında sağda ben, aşka düşkünlüğü, hoşsohbetliliği, iyi bir geleceği olmayı; iki kaş arasında solda ben, mantıkla iş görmeyi, duygululuğu gösterir.” Günümüzde estetik ameliyatlar, diş estetikçileri ve berberler, doğal görünüş bırakmadığına göre kıyafetnamelerden verilecek uzun örneklerin yaşarlığı olmadığı da açıktır. (Derleme) 
 Uzun Boy: Hamakat ve sadeliğe, ahmak ve bönlüğe işaret eder. Kısa boy: Zekaya, hilekarlığa, fitmeye delalet eder. Orta boy: Güzel ahlaka, temiz kalpliliğe ve paklığa delalet eder. Sert Saç: Akıl ve cesarete ve cür’ete delalet eder. Yumuşak saç: Yılışıklığa, korkaklığa, cesaretsizliğe delalet eder. Sarı saç: Kibir ve gurura, gadap ve hiddete delalet eder. Siyah saç: Sabır ve sükunete , haliim ve selim olmaya delalettir. Az ve seyrek saç: Zarafet,letafet ve irfana yani temizlik, güzellik ve hoşluk ve marifetmenliğe delalet eder. Sık ve çok saç: Anlayış ve kavramanın azlığına Kumral saç: Her cihetten , her yönden güzel tabiate ve letafete, güzellik ve hoşluğa mülayim(yumuşak tabiatlı) olmaya delalet eder. Küçük baş: Aklın azlığına ve sır saklamamağa delalet eder. 
Büyük baş: Aklın ve zekanın çokluğuna delalet eder. Yassı tepe baş: Lakayt olup keder ve gam taşımamağa gamsızlığa delalet eder. Yanlardan basık baş: Huyu ve tabiatı dar ve çok hiddetli olduğuna delalet eder. Yumru ve Yüksek alın: Emanete ve çok dirayetli olmaya delalet eder. Yassı ve düz cephe: Huyunun kötü olmasına ve sık sık hasta olmasına delalet eder. Mutedil cephe: Aklı selim ve yaptığı işlerinin orta halli olmasına delalet eder. Daima buruşuk cephe: Olgunluğa ve çok tefekkür (düşünceli) olmağa delalet eder. Geniş alın: Fehim ve idrake yani anlayışlı olmaya delalet eder. Enliliğine geniş cephe: Kerem ve sehavete delalet eder. Kaşı arası çatık: Her zaman gam kasvetli düşünceye delalet eder. 
Kaş ucu sivri: Fitnekarlığa hilekarlığa delalet eder. İki kaşı arası açık: Doğru özlü ve sözlü olmaya, istikamete delalet eder. İnce kaş: Güzel yüzlü olmaya delalet eder. Uzun kaş: Kibir ve gururun olduuğuna delalet eder. Yay şeklindeki kaş: Yüz ve ahlak güzelliğine delalet eder. Büyük kulak: Cehalete delalet eder. 
Küçük kulak: Hırsızlığa mal ve sır çalmaya meyilli olmaya delalet eder. Orta büyüklükteki kulak: Doğru metin ve müstekım olmaya delalet eder. Çukur göz: Büyüklenmeye, kibirlenmeye ve gururlanmaya delalet eder. Çukur göz: Taazum ve tekebbüre ve gurura yani büyüklenmeye ve gururlanmaya delalet eder. Siyah göz: Tabiatinin itaat ve inkıyada meyilli olmasına delalettir. Kahverengi göz: Şecaat ve cesarete delalet eder. Ela göz: Edep ve terbiyeye kabiliyetli olmaya delalet eder. Mavi göz: Feraset ve şiddetli zekaya delalet eder. Çini mavi göz: Son derece muzır olmaya delalet eder. Küçük göz: Tabiati hafif meşrenb olmaya delalet eder. Büyük göz: Ahlak ve zarafetine delalet eder. Yumru göz: Sahibinin fevkalade hased olmasına delalet eder. Mutedil göz: Sevimli ve hayırsever olmasına dalalet eder. Kırpık göz: Uğursuzluğa delalet eder. Baygın göz: Kalp ve yürek hırsızlığına delalet eder. Notalı göz: Çok nazarı değen bir kimse delalet eder. Tek göz: Muzır ve fitnekar ve hasudluğa delalet eder. Güler göz: Fevkalade hayırlılığa delalet eder. Şaşı göz: Uğursuzluğa delalet eder. Sık ve uzun kirpik: Bedelsiz misli olmayan güzelliğe delalet eder. Büyük yüz: Ahmaklık ve idrak azlığına delalet eder. Küçük yüz: Kibir(büyüklük) ve gurura delalet eder. Yassı yüz: Sade dil yani bön olup çabuk kanarlığa işaret eder. Yumru yüz: Buhul ve hastalığa delalet eder. Zayıf yüz: Hilekarlığa delalet eder. Enli yüz: Ahlakı ve tabiatı ağır olmağa delalettir Geniş yüz: Sözlerinin ekserisi acı olmaya delalettir. Müdevver çehre: En makbul olup, güzel hal ve ahlaka delalet eder. Beyaz Beniz: Sahibinin edepli ve terbiyeli olmasına delalet eder. Esmer Beniz: Sevimliliğe, hoşluğa ve güzelliğe delalet eder. Sarı Beniz: Hastalığa illetli olmaya delalet eder. Siyaha meyilli beniz: Hilekarlığa, şefkat ve merhametin yokluğuna işarettir. Beyaz ve pembe beniz: Gayet güzellik ve hoşluğa delalet eder. Uzun burun: Anlayış ve idrakin azlığına delalet eder. Kısa burun: Sahibinin çok korkak olduğuna delalet eder. Topak uçlu burun: Yiyip içmeye meyilli olmaya ve sefahate delalet eder. Burun ucunun esmere yakın olması: İnad ve ısrara delalet eder. Burun deliğinin geniş olması: Kibir ve hasede delalet eder. Burun kanatlarının açık olması: Sahibinde kahır ve fesadın çok olmasına delalet eder. Yassı ve geniş burun: Şehvetin çok olmasın ve şiddetle cinsi münasebete meyledici olmasına delalet eder. Eğri burun: Sahibinin himmet erbabı olduğuna delalet eder. Küçük ağız: Güzelliğe ve ferasete delalet eder. Büyük ağız: Kuvvet ve şecaate (cesaret) delalet eder. Eğri ağız: Uğursuzluğa delalet eder. Tanan ses: Kibir ve büyüklenmeye delalet eder. Erkekte ince ses: Şehvet peresliğe şiddetle meyledici olmaya delalet eder. Kadında kalın ses: Çok yalan söylemeye delalet eder. Erkekte kaba ses: Himmet sahibi olmaya delalet eder. Çatal ses: Sahibin su-i zanna meyilli olduğuna delalet eder. Sür’atli söz: Fehim ve idrakin yüksek olduğuna delalet eder. Çok gülmek: Hayasız ve terbiyesizliğe delalet eder. Güler yüz: Herkesçe muteber ve sevimli olmaya delalet eder. İnce dudak: Söz anlar ve zeki olmaya delalet eder. Kalın dudak: Ağırlık sertlik ve katılığa işaret eder. İri diş: Ekseriyetle fenalık etmeğe şiddetle meyledici olmaya delalet eder. Küçük diş: Hafif mizaç, hafif meşreb olmaya delalet eder. Orta diş: Doğruluk ve safaya delalet eder. Sivri çene: Hafif akla, aklının hafifliğine delalet eder. Ekli çene: Tabiatının kalın, kaba sert,katı olmasına delalet eder. Mutedil çene: Akıl ve ferasete delalet eder. Uzun sakal: Ahmaklığa ve hünersizliğe delalet eder. Sık sakal: Sekaalet ve boş boğazlığa delalet eder. Siyah ve seyrek sakal: Zekaya ve birasete delalet eder. Değirmi sakal Sahibinin ehli kemal, olgun kimse olduğuna delalet eder. Kalın ense: Akılsızlık,bönlük illetine delalet eder. İnce gerdan: Sahibinin cahilliğine, bilgisiz birisi olduğuna delalet eder. Uzun boyun: Akıl ve idarkin azlığına delalet eder. Kalın boyun: Gece gündüz yiyice olduğuna delalet eder. Kısa boyun: Çok hilekar biri olduğuna delalet eder. Mutedil boyun: Hayır düşünen birisi olduğuna delalet eder. Sivri omuz: Sahibinin hırsız ve fanalık edici olmasına delalet eder. Eğri omuz: Eğri işler yapmaya delalet eder. Kısa omuz: Akılsız ve ahmaklığa delalet eder. Düşük omuz: Sefahat ve rezalete şiddetle meyilli olmaya delalet eder. Mutedil omuz: Dirayetli olmaya,ferasete(ileri görüşlülüğe) ve zeki olmaya delalet eder. Kısa kol: Sahibinin şer ehli olmasına delalet eder. Uzun bilek: Fevkalade kerem(ikram edici) ve sehavetli olmaya delalet eder. Küçük el: El işlerinde maharet ve iktidara delalet eder. Büyük el: Sert ve katı tabiatli olmaya delalet eder. Uzun el: İstikamet ve sadakatin , doğruluğun olmadığına delalet eder. Uzun parmak: Hünerli ve fan sahibi olmaya delalet eder. Kısa parmak: Beceriksizliğe delalet eder. Yumuşak parmak: Zekaya ve işgüzarlığa delalet eder. Geniş tırnak: Hayırlı ve sevimli olmaya delalet eder. Yumru tırnak: Merhametsizliğe ve şefkatsizliğe delalet eder. Yassı ve düz tırnak: Eli her işe yatkın olmaya delalet eder. Çıkkın göğüs: Kötü huylu olmaya delalet eder. Dar göğüs: Gece ve gündüz gamlı olmaya delalet eder. Geniş göğüs: Gönlü daima şen şakrak olmağa delalet eder. Göğüste ve omuzda kıl: Şehvetin çokluğuna delalet eder. Kadında büyük göğüs: Sütün azlığına delalet eder. Kadında küçük göğüs: Sütün çokluğuna delalet eder. Kadında mutedil göğüs: Kocasına sadık ve muhib(sevgili) olmasına, kocasına muhabbet edici olmaya delalet eder. Kadında göğüs meme: Canın ve ruhun letafetine ,canın ve ruhun güzelliğine delalet eder. Kadında katı göğüs: Kuvvet gılzete delalet eder. Yassı arka: Sefahatle meşgul olmaya delalet eder. Geniş arka: Güzel ahlak tabiat sahibi olduğuna delalet eder. Tombul arka: Fevkalade kuvvet ve metanete delalet eder. İnce bel: Şekil ve endamının zarafetine delalet eder. Kıllı arka: Şehvetin çokluğuna delalet eder. Büyük karın: Ahmaklık, akılsızlık, anlayışsızlık ve bönlüğe delalet eder. Geniş ve kısa karın: Çok kötü huylu olmaya delalet eder. Küçük karın: Güzellik ve hoşluğa delalet eder. Kılsız kasık: Sertlik ve katılığa delalet eder. Enli uyluk: Gevşeklik, sölpüklük, tenperverlike delalet eder. Uzun bacak: Fevkalade haya vi hıcaba delalet eder. Kısa bacak: Çok fazla itirazcı olmaya delalet eder. Uzun ayak parmağı: Hiddetli anlayış ve şiddetli kavrayışa delalet eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

vefk-örnekleri-111

  vefk-örnekleri-111 vefk-örnekleri-111 by Charion Charion