CELCELUTİYE DUASI
بَدَأْتُ بِبِسْمِ اللهِ رُحِى بِهِ اهْتَدَتْ إِلَى كَشْفِ أَسْرَارٍ بِبَاطِنِهِ انْطَوَتْ
Bede'tü bibismillêhi rûhi bihî nehtedet İlê keşfî esrarin bibatinihi intavet
1. Bismillah ile başladım; ruhum, O'nun sayesinde o besmele içinde saklı olan çok sırları keşfetti. Ve salleytü fişşani ala hayrü halkihi Muhammedin men zahaddalalete velğalet
2. İkincisinde O'nun yarattıklarının en hayırlısı olan Hz. Muhammed'e salavat getirdim. O Muhammed ki (dünyadan) bütün dalalet ve yanlışlıkları gidermiştir. İlahi lekad aksemtü biismike daiyen Biacin ehvecin celcelutin helhelet
3. Ey İlâhım, Senin ismine dayanarak dua ettim. Hep açık olan ve gittikçe parlayan Ehad ve Bedi' isimlerinle Sana yalvarıyorum. Seeltüke bil ismil âzâmi gadruhû Ve yessir umrî yê elihî bisalmehet.
4. Kadîr ve şanı yüce olan isminle Senden istedim. Ey güçlü (kadîr) Allah'ım, Sen islerimi kolaylaştır. Ve yê hayyü yê gayyûmu ed'ûke râcian Biêvin eyûcin celceliyyûtin helhelet
5. Ey Hayy ve Kayyûm olan Allah'ım, daima, umut ederek Sana yalvarıyorum. Ehad ve Bedi' isimlerini şefaatçi yaparak yüksek sesle bağırıp Sana yalvarıyorum. Bisamsâmin tamtâmin ve yê [k]hayra bêzi[k]hin Bimihrâsi mihrâsin bihin-nêru u[k]hdimet
6. Denizin ortasına vurulan kılıç gibi olan isimlerinle ey yaratanların en hayırlısı olan Allah'ım; hadiseleri yönlendiren, savaş ve barışı sağlayan isimlerinle Sana yalvarıyorum ki, bu fitne ateşi söndürülsün! Biâcin ehûcin yâ ilâhî muhevvicin Ve yâ celcelûtin bil icâbeti helhelet.
7. Ey İlâhim, her derde, her ise ânında müdahale eden ve süratli bir şekilde icabet eden Allah, Ehad ve Bedi' isimlerinle sana yalvarıyorum. Lituhyî hayâtel kalbi min denesin bihî Bigayyûmin gâmessirru fîhî ve eşragat
8. Ki kalbin hayatını canlandırasın, yani ondaki kirleri gideresin. Kayyûmiyetinle onu ayakta tutasın, o kayyûmiyet sırrı onda hep var kalsın, ve daima parlasın. Aleyye ziyâun min bevêrigi nûrihî Feleha alê vechî senâün ve ebragat
9. Bu Hayy ve Kayyûm nûrunun çok şimşeklerinden bir ziya üzerime parladı, yüzüme (kalbime) bir parıltı geldi ve şimşek çaktı. Ve subbe alê kalbî şeâbîbu rahmetin Bihikmeti mevlânel kerîmi feentagat
10. Ve kalbimin üzerine rahmet sağanakları döküldü. Kerîm olan, Mevlâ'mız Allah'ın hikmetiyle... Ve bu şekilde, bu rahmet, hikmet, kerem hakikatleri konuştular. Ehâtat bihil envêru min külli cânibin Ve heybetü mevlênêl azîmi binâ alet.
11. Bundan sonra her yönden Nurlar beni kuşattı. Ve büyük olan sahibimiz Allah'ın haşmeti, bizi yüceltti. Fesübhânekellâhümme yê [k]hayra [k]hâligin Ve yê [k]hayra [k]hallâgin ve ekrame men beat.
12. Allah'ım Seni tenzih ederim, Sen yaratanların en hayırlısısın. Ve çok mükemmel bir şekilde çok çok yaratansın ve biat (antlaşma) yapanların en iyisisin! Febelliğinî gasdî ve külle merâribî Bihaggi hurûfin bilhîcâi tecemmeat.
13. Allah'ım, beni maksadıma ulaştır, bütün ihtiyaçlarımı gider. Hece harfleri seklinde toplanan Hurûf-u Mukattaa hakki için... Bisırri hurûfin ûdiat fî azîmetî Binûri nûri senâil ismi verrûhi gad alet
14. Muskama emanet olarak bırakılan harflerin sırrı hürmetine; İsimlerinin nûrunun parlaklığı hürmetine; yüce olan Ruhların hürmetine; Efizli min'el envari ya rabbi feyzuhü Bissirri ve ahya meyyiti kalbi bisalsalat
15. Bana nurlardan parlak bir feyiz akıt; üzerime gelsin, Nûr isminle kalbimin ölülüğünü dirilt! Elê ve elbisennî heybeten celâleten Ve küffe yedel eğdâi annî bialmehet
16. Ey Allah'ım, bana bir heybet ve celâl giydir. Düşmanların ellerini ilim sayesinde benden uzaklaştır. Elê vehcubennî min aduvvin ve hâsedin Bihaggi şemâ[k]hin eşme[k]hin sellemet semet.
17. Allah'ım, benimle her nevi düşman ve kıskançlık arasına perde koy, yüce olan ve barışı sağlayan Kadîr ve Azîz isimlerinin hürmetine! Binûri celâlin bêzi[k]hin ve şeranta[k]hin Biguddûsi berkûtin bihiz-zulmetuncelet.
18. Tecelli etmekte olan Celâl ve büyüklüğünün nûruyla; Merhamet ve Şefkatinle; çok çok bereketli olan Kuddüs isminle, Sen bu karanlıkları aydınlığa çevir. Elê vagdi yâ rabbehû binnûri hâcetî Binûri eşme{k]hin celyen serîan gadingadat.
19. Ey bu milletin Rabbi olan Allah'ım, Sen Nûr ile ihtiyacımı yerine getir. Öyle bir Nûr ki, tecellisi seri olur. Ve hemen is biter. Biyêhin ve yêyûhin nemûhin esâliyen ve yê âliyen yessie umûrî bisaysalet
20. Her bir peygamberini bir İsm-i A'zâm'a mazhar edip onları mucizelerle muvaffak ettiğin gibi, Sen Kâfi isminle islerimi kolaylaştır. (Mucize değil de Sen bana yetersin!) Ve emnihnî yêzel celâli kerâmeten Biesrâri ilmin yê hâlimu bikencelet
21. Ey yüce büyüklük Sahibi, Sen sadece bana (ilmî) bir keramet ver; ilim esrarı bana açılsın çünkü Sen bütün akılların ve zekâların sahibisin. Onlar ancak Seninle açılıyorlar. Ve {k]hallisnî min külli hevlin ve şiddetin Binassi hakîmin gâtiisırri esbelet
22. Beni her türlü korku ve şiddetten kurtar; esprisi, kesin olan, hikmetli bilimsel ve kuşatıcı bir söz ile... Ve ehrisni yêzel celâli bikêfi kun E yâ cêbiral galbil kesîri minel [k]habet
23. Ey Celâl Sahibi Allah'ım, beni kün kef' i ile koru, ey heybetten ve başarısızlıktan dolayı kırılan kirik kalpleri tamir eden ve onları canlandıran Allah'ım! Ve sellim bibahrin ve ağtînî [k]hayra berrihê Feente melâzî velkurûbi bikencelet
24. Bana (ilimden) bir deniz ver, ve o denizin karasının en hayırlı kısmını bana nasip et; çünkü Sen benim sığınağımsın, ve bütün sıkıntılar, ancak Seninle gider... Ve subbe aleyyer-rizga sabbete rametin Feente racêul âlimîne velev tağat
25. Ve üzerime rızkı rahmet seli gibi yağdır. Çünkü insanlar azsa da Sen onların umudusun. Ve esmim ve ebkim sümme ağmi aduvvenê Vee[k]hrishum yêzel celâli bihavsemet
26. Sen düşmanlarımızı sağır, dilsiz ve kör et; (bizim ne yaptığımızı bilmesinler...) Ey güçlü Allah'ım, Sen Celâl ve büyüklüğünle onları kekeme eyle! (Millete yanlışı anlatmasınlar!) Ve fî havsemin mea devsemin veberâsemin Tehassentu bil ismil azîmi minel ğalat
27. Alîm ve Ganî isimlerinle beraber Kudretinin dairesinde, İsm-i Azâm'ınla yanlış yapmaktan korundum. Veeğtif gulûbel âlimîne biesrihê Aleyye ve elbisennî gabûlen bişelmehet
28. Bütün insanların kalplerini üzerime cevir. Ve Selâm isminin hürmetine bana onlardan bir kabul duygusu nasip et! Ve yessir umûranê yê ilêhî ve ağtinê Minel izzi vel ulyê bişem[k]hin veeşme[k]hat
29. Ya İlâhî islerimi kolaylaştır, ve bize izzet ve yücelik ver. Alî ve A'lâ isimlerinin hürmetine!... Ve esbil aleynês-setra veşfi gulûbenê Feente şifâün lilgulûbi minel ğaset.
30. Ve üstümüze örtünü sarkıtıver; kalplerimize şifa ver; Sen, korkulardan dolayı hastalanan kalplere şifanın ta kendisisin! Ve bâriklenallâhümme fî cem'i kesbinê Ve hulle ugûdel usri biyêyûhi irtehat
31. Ey Allah'ım, bütün çalışmalarımızı bize bereketli kil, ve her şeyi kolaylaştıran Hû isminle bütün zorluk düğümlerini çöz! Biyêhin ve yê yûhin ve yê [k]hayra bêzi[k]hin Ve bê men lenel erzâgu min cûdihî nemet
32. Ey İlâhî, Allah, Hû, Hêyra'l-Hâlikîn isimlerinle; ve bütün rızıkların, güzelliklerin onun cömertlik hazinesinden gelişip gelen Cevad isminle Sana yalvarıyorum. Neruddu bikel eğdâe min külli vichetin Vebil ismi termîhim minel buğdi bişşatet
33. Senin gücünle, her yönden gelen bütün düşmanları reddediyoruz, geri gönderiyoruz! Ve Sen İsm-i Azâm'ınla, uzaktan onlara vurup, onları dağıtıyorsun! Ve e[k]hazilhüm yêzel celêli bi fadli men İleyhi seat dab'ül felâti vegad şeket
34. Ya Rabbi, ya Ze'l-Celâl Allah'ım, çöl kelerinin gelip kendisine şikayette bulunduğu, Hz. Muhammed hürmetine Sen o düşmanlarımızı rahmetinden mahrum et! (onları başarısız kıl!) Feente recâî yê ilêhî ve seyyidî Fefulle lemîmel ceyşi in râme bî abet
35. Ya İlâhî, umudum Sensin, efendim Sensin; eğer bana tam isabet edecek bir ok atmak istemişlerse, Sen onların okunu yamult! (Onlara dönsün!) Ve küffe cemîal mudirrîne keydehum Veinnî biigsêmike hatmen vemê havet
36. Ya Rabbi, kesin olan iraden ile bütün zarar verenlerin tuzaklarını ve içlerinde sakladıkları kinlerini benden çevir. Feyê [k]hayra mes'ûlin ve ekrame men eğtâ Ve yê [k]hayra me'mûlin ilê ümmetin [k]halet
37. Ey kendilerinden dilekte bulunulanların en hayırlısı, ve ihsan edenlerin en hayırlısı; ey umut edilenlerin en hayırlısı, Sen gelmiş geçmiş bu ümmete rahmet eyle! (onları basarili kil!) Egit kevkebî bil ismi nûran ve behceten Mededdehri vel eyyâmi yê nûru celcelet
38. İsmi Nûr ve güzellik olan yıldızımı parlat; günler ve çağlar boyunca, ey sürekli parlayan Nûr olan Allah'ım! Biêcin ehûcin celmehûcin celêleten Celîlin celceliyyûtin cemêhin temehracet
39. Senin Allah, Ehad, ......, Celâl, Celîl, Bedi', ........., isimlerin hep parlamaktadırlar. Bitağdêdi ebrûmin ve simrâzi ebramin Ve behratin tibrîzin ve ümmin teberraket
40. Bütün dualara kesin cevap veren isimlerini sayarak.......... O isimlerinin ortaya çıkıp parlamasıyla çevrenin bereketiyle..... Tugâdu sirâcunnûri sırran beyâneten Tugâdû sirâcussurci sırran tenevverat
41. Nûr lambası, tutuşturuluyor, gizlice açıklanıyor. Lambaların lambası tutuşturuluyor, gizlice aydınlanıyor. Binûri celêlin bêzi[k]hin ve şeranta[k]hin Biguddûsi berkûrin bihinnêru u[k]hmidet
42. Celâl ve Hêlik isimlerinin nûruyla; ve kibriyânla; çok bereketli olan Kuddüs ismiyle; bu fitne ateşi söndürüldü. Biyêhin ve yê yûhin nemûhin esâliyen Bitamtâmi mihrâşin linêril idâsemet
43. Allah, Hû, Samed, Cebbar, Kahhar isimleriyle ve savaş deniziyle yükselen düşmanlık ateşi söndürülecektir. Bihêlin ehillî şel'in şel'ûbin şêliin Tahiyyin Tahûbin taytahûbin tayettahet
44. Allah, Hak, ......, Cemîl, Vedûd ve Mucîb, .......... isimlerinin hürmetine....... ?
45. Mürîd, Cemîl, Zâhir isminle taksim edilen; yüce ve yüceltilen ayetlerin (ve tefsirlerinin) şanı hürmetine....... Enû[k]hin biyemlû[k]hin ve ebrû[k]hin ugsimet bitemlî[k]hi êyêtin şemû[k]hin teşemme[k]hat
46. ..........? Ebêzî[k]ha beyzû[k]hin ve zeymû[k]hin bağdehê [k]hamêrû[k]ha yeşrû[k]hin bişer[k[hin teşemme[k]hat
47. ..........? Bibel[k]hin ve simyênin zebêzu[k]hin bağdehê Bizeymû[k]hin eşmû[k]hin bihîl kevnü ummirat
48. ........... Bişelme[k]hatin(ni)gbel duâî ve kün meî Ve kün lî minel ağdêi hasbî fegad beğat
49. Selâm isminle duamı kabul et, ve benimle beraber ol; düşmanlara karşı bana Sen kâfi gel; çünkü onlar çok azdılar. Feyê şem[k]hasê yê şem[k]hasê ente şemle[k]hâ Ve yê aytalê hetlur-riyâhi te[k]hal[k]halet
50. Ey yüceler yücesi, Sen gerçekten yücesin; Sen gerçek Haksin, diğer işler sadece araya giren bir rüzgar esintisi gibidir. Bikel havlu vessavluş-şedîdu limen etê Liebi cenâbike veltecê zulmetüncelet
51. Senin dergahına gelen ve iltica eden bütün havl (kasdî güç) ve şiddetli saldırı, ancak Seninledir ve Senin bu kuvvetinle ancak zulmet dağılır. Bi tâ-hâ ve yâ-sîn ve tâ-sîn kün lenê ve tâ-sîn-mîm lisseâdeti egbelet
52. Tâhâ, Yâsîn ve Tâsîn ile bizim için ol, mutluluğumuz için Tâ Sîn Mîm ile bize dön! Ve kêfin ve hê yêin ve aynin ve sâdihâ Kifâyetünê min külli aynin binê havet
53. Kâf Hâ Yâ Ayn ve Sadlarıyla; bizi kuşatan her kötü gözden korunuruz! Bi hâ mîmin aynin sümme sînin ve gâfihê Himâyetünê min külli sûin bişelmehet
54. Hâ Mîm, Ayn sonra Sîn ve Kaflarıyla; Selâm isminle her nevi kötülükten korunuruz! Bi gâfin ve nûnin sümme hâ mîmin bağdehê Ve fî surâtid-du[k]hâni sirran gad uhkimnet
55. Kaf ve Nûn ve onlardan sonraki Hâ Mîm ile yine korunuruz, Ve Duhan suresinde sağlam bir sır vardır. Bi êlifin ve lâmin vennisêi veugûdihê Ve fî sûretil en'âmi vennûri nuvvirat
56. Elif Lam ile ve Nîsâ sûresiyle, ve Mâide ukûduyla; En'âm ve Nûr surelerinde bir nur parlamıştır. Ve êlifin ve lâmin sümme râin bisirrihê Alevtü binûril ismi min külli mê cenet
57. Elif Lâm sonra peşlerindeki Ra sırrıyla; Nûr isminle bütün (süflî) ruhanilerin üstüne çıktım. Ve êlifin ve lâmin sümme mîmin ve râihê İlê mecmail ervâhi verrûhu gad alet
58. Elif Lam sonra Mîm ve Ra'sı ile Ruhların mecmaina yükseldim. Fakat gerçek Ruh çok yücedir. Bisırrin havêmîmil kitêbi cemîihê Aleyke bifadlinnûri yê nûru ugsimet
59. Kitabin (Kurân'ın) bütün Hâ Mîm'lerinin sırrıyla üzerime Nûr isminin fazlı aksin, ey bölümlere ayrılmış Nûr! Biamme abese vennêziâti ve târigin Ve fî vessemêi zâtil burûci ve zulzilet
60. Amme, Abese, Nâziat ve Târik sûrelerinle Ve's-semâ-i Zâti'l-Burûc ve Zilzal sûrelerinde..... Bihaggi tebêrake sümme nûnin ve sêilin Ve fî sûretitt-tehmîzi veşşemsi kuvvirat
61. Tebâreke, sonra Nûn sonra Seele Sâil sûreleri hürmetine. Hümeze, Ve's-semsi Küvvirat surelerinde......... Ve bizzâriyâtiz-zerri vennecmi iz hevê Ve bigterabet liyel umûru tegarrabet
62. Ve'z-zâriyât-i zerven, Ve'n-necmi izâ hevâ, Veikterabet sûreleriyle bana isler yakınlaştırıldı. Ve fî suveril gur'êni hizben ve êyeten Adede nê garael gâriu vemê gad tenezzelet
63. Bütün Kurân sûrelerinin içinde hizip ve ayet olarak, okuyanın okuduğu ve manen nâzil olduğu kadar sırlar vardır. Fees elüke yê mevlâye fî fadlikellezî Alê külli mê enzelte kutben tefeddalet
64. İşte ey Allah'ım, Senin fazlınla bu şekilde yazdırdığın üstün kitaplar hürmetine Sana yalvarıyorum. Biêhiyyen şerâhiyyen ezûnêyi sabvetin Esbâvusin êli şeddeye egsemtü bitaytağat
65- (Mealen) Rahman ve Rahim isminin tecellisiyle yeni ve harika olarak Esmâ-i Hüsnâ'na dayanılarak yazılmışlar, ve Hakîm ismiyle taksim edilmişler. Bisirrin budûhin echezetin betadin zehecin Bivêhil vâhâ bil fethi vennasri esraat
66. ........... Senin Esmâ-i Hüsnâ'n sırrıyla fetih ve nasrı (ilâhî yardımı) süratli netice verirler. Binûri feceşin mea set[k]hatin yê seyyidî Vebil âyetil kübrâ eminnî minel fecet
67. Kibriya ve Hâkimiyetinin nuruyla ey efendim; ve Âyetü'l-Kübra ile beni ani felaketlerden emin kil! Bihaggi fegacin mea me[k]hmetin yê ilêhê Biesmâikel husnê ecirnî mineş-şetet
68. Ey İlâhım, zuhûr ve kemalâtının hakki için ve bu şekilde odaklanan Esmâ-i Hüsnâ'n ile beni dağınıklıktan kurtar... ?
69. ? Hurûfun libehrâmin alet veteşê me[k]hat Vesmu asâ Mûsâ bihiz-zulmetuncelet
70. Bunlar Nûr harfleridir. Yüce ve yüksektirler. Asâ-yi Mûsa ismiyle de karanlık dağıldı. Tevesseltü yâ rabbi ileyke bisirrihê Tevessüle zî züllin bihinnêsüytedet
71. Ya Rabbi onun sırrıyla Sana yalvarıyorum. Gayet zillet içindeki birinin yalvarışıyla… Ki; onunla insanlar hidayet buluyor… Hurûfun bimağnâhê lehel fadlü şurrifet Mededdehri vel eyyâmi yâ rabbinhanet
72. Bu manadaki bütün kelimelerin san ve şerefi, üstünlüğü vardır. Günler ve çağlar devam ettikçe; ya Rabbi Sen şefkat et! Deavtüke yâ Allâhu haggan ve innenî Tevesseltü bil êyêti cem'an bimê havet
73. Ya Rabbi, gerçekten ben Seni çağırdım; bütün ayetlerle ve ayetlerin içindekileriyle Sana yalvardım! Fetilke hurûfun-nûri fecmağ [k]havâssahê Ve haggig meânihê bihel [k]hayru tummimet
74. İşte bütün bunlar nur kelimeleridir, onların özelliklerini topla. Ve manalarını tahkik et; bütün hayır onlarla tamamlanır… Feehdirnî avnen [k[hâdimen musa[k]h[k]haran Tuheymefeyâile bihil kurbetüncelet
75. İşte ya Rabbi, bana musahhar bir yardımcıyı daima hazır et: Allah'ın hadimi; onunla bütün sıkıntılarım gider… fese[k]h[k]hirlî fîhê [k]hadîmen yutîunî Bifadli hurûfi ümmil kitêbi vemê telet
76. O hadimler içinde bana itaat eden bir hizmetkarı musahhar kil; Fatiha ve peşinde gelen Kurân hurufâtı hürmetine… Ve es'elüke yê mevlêye fismikellezî Bihî izê duiye cem'ul umûri tevesserat
77. İşte ya Rabbi, Senin o İsm-i Azâm'ınla Sana yalvarıyorum ki; onunla dua edildiği zaman bütün isler kolaylaşır. İlêhî ferham dağfî veğfirlî zelletî Bimê gad deatkel enbiyâu ve tevesselet
78. Ya İlâhî, Sen zayıflığıma acı, zellelerimi bağışla; o dua sayesinde ki, bütün peygamberler onlarla dua etmiş ve yalvarmıştır… Eyê [k]hâligî yê seyyidî igdi hâcetî İleyke umurî yê ilêhî tesellemet
79. Ey Hâlikim, ey Efendim, ihtiyacımı kaza et. Ya Rabbi bütün islerim Sana teslimdir… Tevesseltü yâ rabbi ileyke biehmedê Ve esmâikel husnelletî hiye cummiat
80. Ya Rabbi, Hz. Muhammed'in sana olan yakınlığıyla (velayetiyle) sana yalvarıyorum; ve Onda birlesen Esmâ-i Hüsnâ'n ile Sana yalvarıyorum. Fecud vağfu vesfah yê ilêhî bitevbetin Alê abdikel miskîni min nezratin abet
81. Sen cömertliğinle, af ve safhınla tövbelerimizi kabul etmekle miskin olan kuluna muamele et; beni kötü bakışlardan koru! Veveffignî lil[k]hayri vessıdgi vettugâ Veeskinniyel firdevse mea firgatin alet
82. Beni hayra, doğruluğa ve takvaya muvaffak eyle; ve yüksek cemaat ile Firdevs Cennetine yerleştir. Vekün bî raûfen fî hayêtî ve bağde mê Emûtu veelgâ zulmetel gabrincelet
83. Hayatımda ve öldükten sonra, ve kabrin karanlıklarını üstümden atıp, nuru görünce bana şefkatle muamele et. Ve filhaşri beyyid yê ilêhî sahîfetî veseggil mevêzînî bilutfike in [k]haffet
84. Ve haşirde ya İlâhî amel defterimi beyaz kil; eğer tartılarım hafif gelirse Sen onları ağırlaştır. Vecevviznî haddes-sırâtimuhervilen Vehminî min harri nârin vemê havet
85. Beni hızla Sırat sınırından geçir. Beni ateşin (Cehennemin) ve içindekilerin sıcaklığından koru! Vesâmihnî min külli zenbin ceneytuhû Vağfir [k]hatîyetiyel izâme ve in alet
86. Ve islediğim bütün günahlarda bana müsamaha göster.
Çok çok kabarık olsa da benim bütün günahlarımı affet…
Bazı nüshalarda bu kısım terk ediliyor. Bu; indirilen levhadaki sırlardan bir sır ile, özel olarak seçtiğim kimseye onların mühürleridir! Mühürden sonra onların başında ok gibi hizaya sokan sıralanmış üç sopa! Ve sönük (tek gözlü) mim ebterdir, sonra merdiven! Ortasında iki esre ile…??? Ve ondan sonra Hayırlara ve yığılmış rızka işaret eden, hikaye (tarif) edilen dört parmak ucu?! İki gözlü “He”, sonra kıvrık “vav”, hacamat yapanın tüpü gibi barındırdığı sırdan (alan)! Ve onların sonunda başındaki gibi mühür var! Taşıdığı sır o beş esasta! On üç’ten sonra onu değiştir! Onu saymada sakın vehme kapılma! (şüpheye düşüp vazgeçme!) Üç Tevrat’tan, hiçbir şüphe yok dört! Ve dört Meryem oğlu İsa’nın İncil’inden! Beş de Kuran’dan. Onlar onun tamamıdır!
Her bir mahluka apaçık, dilsiz değil! İşte bu Allah celle celalühü’nün ismidir! O’nun isimleri yeryüzünde yücedir! Ey okuyan! Bu Allah’ın ismidir! Dikkat et! Ruhun sönüp, pörsüyüp solmasın (irtidat etmesin)! Ey cahil! Bunlar Allah’ın isimleridir! İnan! Sakın şüphe etme! Ruhu telef edip, cinayet işlemeyesin! Bu isimleri al ve gizle! İçlerinde saptırmayan sırlar vardır!
**********
Feyê hâmilel ismillezî celle gadruhû Teveffê bihî küllel umûri tesellemet
87. İşte ey şanı yüce İsm-i Azâm'ı taşıyan! Sen tehlikeli bütün durumlardan kurtulacaksın, sonunda selamete ereceksin. Fegâtil velê te[k]hşe vehârib ve lê te[k]haf Vedus külle ardin bilvûhûşi teammerat
88. Dövüş, çekinme; savaş, korkma; vahşilerle mamur olmuş bütün her yere bas! Veegbil velê tehrab ve [k]hâsim men teşêü Ve lê te[k]hşe be'sen lil mulûki velev havet
89. Karşıla, kaçma; dilediğin her düşmanla mücadele et; her yeri kuşatmış olsalar da kralların şiddetinden korkma! Felê hayyetün te[k]hşê velê agrabun terâ Velê esedün ye'tî ileyke bihemhemet
90. Korkacağın bir yılan olmayacak; göreceğin bir akrep olmayacak; ve sallanarak sana gelen bir arslan olmayacak! Velê te[k]hşe min seyfin velê tağni [k]hancerin Velê te[k]hşe min rumhin velê şerrin eshemet
91. Kılıçtan korkma, hançerin darbesinden korkma, mızraklardan korkma, ve okların şerrinden de korkma! Cezâ men garâ hêzê şefêatü Ahmedê Veyuhşeru il cenneti mea hûrin suffifet
92. İşte bunu okuyanın mükâfâtı Zât-i Ahmediye'nin şefaatidir. Ve cennetlerde saf olmuş hûrilerle beraber haşrolacaktır. Vağlem biennel Mustafâ [k]hayru mürselin Veefdalü [k]halgillêhi men gad teferragat
93. Ve bil ki, Hz. Muhammed Mustafa peygamberlerin en hayırlısıdır. Ve Allah'ın dağınık (çeşit çeşit) yaratıklarının en üstünüdür. Vesaddir bihî men câhihî külle hâcetin Veselhu liken tencuve minel cevri vettağat
94. Her ihtiyacın anında O'nun (A.S.M) makamını kendine şefaatçi yap; Ondan iste ki zulümden ve azgınlardan kurtulasın… Ve salli ilêhî külle yevmin vesêatin Alel Mustafâl mu[k]khtâri mê nesmetün semet
95. Ya Rabbi, her gün ve her saat, her nesne hareket ettikçe, Sen, seçkin olan Hz. Muhammed Mustafa'ya salât ve rahmet indir. Ve salli alel mu[k]htêri vel êli küllihim Keaddi nebêtil ardi verrîhi mê seret
96. Sen o Seçkine ve bütün ailesine salât indir; yer bitkileri ve rüzgarın esintileri kadar. Ve salli salêten temleul arda vessemêe Kevebli ğamêmin mea ruûdin tecelcelet
97. Yeri ve göğü dolduran bir salât ile Ona salavât indir. Parlayan gök gürlemeleriyle beraber, yağan bulutların yağmuru kadar… Feyekfîke ennallâhe sallê binefsihî Veemlêkehû sallet aleyhi vesellemet
98. Ey Muhammed (A.S.M), bizzat Allah ve meleklerinin sana salât ve selam etmesi Sana yeter. Vesellim aleyhi dâimen mutevessilen Meded-dehri vel eyyâmi mê şemsün eşragat
99. Sen de daima, yalvararak O'na selam ve barış elini uzat. Güneş doğup günler ve çağlar geçtikçe… Vesellim alel ethâri min âli Hâşimin Adede mê haccel hacîcu vesellemet
100. Haşim ailesinden temiz olanlara da selam et. Hacıların hac edip verdikleri selam sayısınca… Verda yê ilêhî an Ebî Bekrin mea Umera Verda alê Usmâna mea Hayderiş-şebet
101. Ya İlâhî Ömer ile beraber Ebu Bekir'den razı ol; sâbit-kadem olan Haydar ile beraber Osman'dan da razı ol: Kezel âlü vel ashâbu cem'an cemîuhum Meal evliyêi vessâlihîne vemê havet
102. Ve böylece bütün Âl ve Ashaptan da razı ol, Evliya, Salihler ve içlerinde barınanlardan da razı ol… Megâlü aliyyi vebni ammi Muhammedin Vesirru ulûmin lil [k]halêigi cummiat
103. Bu Hz. Muhammed'in amcasının oğlu olan Ali'nin makalesidir. Yaratıklarla ilgili bütün bilgi sırları ve gizli bilgiler onda toplanmıştır.
DUÂDA GEÇEN ESKİ SÜRYÂNİCE KELİMELERİN TEFSİRİ
وهذا تفسير بعض الكلمات الغير مفهومة (اج) الله (اهوج) الاحد (جل جليوت) البديع (جلجلت) القادر (بهي) الكافي (بهل) الودود (هلهلت) الباسط (طيطغت) الحي (غلمهت) القهار ذو البطش الشديد (شماخ) الحليم (اشمخ) الخالق (سلمة) سمت السلام (صمصام) الباريء (مهراش) الثابت (طمطام) القوي المتين (بازخ) الجليل (شرنطخ) الحي الباقي (برهوت) الرحيم (ياه) هو الله (يوه) الاول الاخر (نموه) الظاهر (اصاليا) الباطن (نجا عاليا) الوكيل (صلصلت) الكافي (حوسمت) القابض (حوسم) الرحمن (دوسم) الرحيم (براسم) الظهير (شلمهت) الفتاح (ارمخت) الغني المغني (تعداد) القوي (ايزام) المتين (سنداد كاهر) المجيب (بهراة تبريز) الاول الاخر (تاكر) النور (اباريخ) الحكيم (بيروخ) العدل (يبروخ) العزيز في جبروته (برخوا) المعز (شماريخ) المبدىء (شيراخ) المعيد (شروخ) القريب (تشمخت) عالم السر (يمليخ) القيوم (شمياثا) الحق (يانوخ) الوكيل (داميخ) الكريم (يشموخ) الحنان (على ما نرم حقا يرون بقنضب) الله الغالب على امره (تناو) الحسيب (ماه) ربي (اواه) المحيي (هشكاخ هشكاخ ) الوال المتعال (بهرام) العزيز (شمخثا) الرحمن (شلمخا) المغني (شلمخ) المعز (عيطلا) القوي القهار ويجب ان يعلم الجميع ان التشكيل وضبط النطق مهم جدا فى السريانى لانه مجرد التغيير فى التشكيل يغير المعنى للاسم (( اللهم صل وسلم وبارك على رحمة العالمين رسولُ السلام صاحب الخلق الرفيع محمد النبي الصادق الأمين واجعلنا له ناصرين ومنصورين ومؤيدين ومتبعين حباً وإخلاصاً في طاعتك ورضاك وعلى آله وصحبه أجمعين )) ذكر في كتاب كشف الأسرار المخفية أن طريقة التثبت من أسماء الملوك بإسقاطها على الأسبوع وكذا ذكر في كتاب سفر آدم وفي غيره من الكتب هذه هي قاعدة القوم من قبلنا في معرفة صحة الأسماء.. وهذا ما أوردته في الغيلم لشرح الصفحة254من المنبع وهناك 7 أسماء أخرى وهي روحانيات الملوك وجدتها بمخطوطة وعند تقسيمها على الأسبوع خرجت صحيحة كلها وبلا تعديلات وهي كانت سبب ذهابي برأيي الذي هنا ولم أتجرأ وضعها في الجدول وخاصة أني أشرح مافي المنبع ولا أتدخل وهو في المنبع لم يضعها. فهل ممكن أن يكون بمسطرة الأعداد التوافق لهذه الدرجة؟؟!!:ـ وقد يستغرب البعض ويُنكر هذا التقسيم المتقدم في الجدول بخصوص توزيع الطهاطيل والملوك السفلية والعلوية على الأيام، فنقول أنها ثلاثة: الطهاطيل والملوك السفلية والملوك العلوية، وقد وزعناها بمقتضى ما قرروه الحكماء من قاعدة نسبة الأسماء إلى أيامها حسب ما سيرد في الشرح التفصيلي لاحقاً هنا، وهناك سبعة رابعة لهذه الثلاثة لم أذكرها لأنها خارجة عن الكتاب، وبها تتم أعمال الملوك السفلية حسب الترابط من علوي إلى سفلي، وهو الأسماء التي خُلقت منها أرواح الملوك السفلية وهو الجزأ الرابع المفقود هنا لتتم العناصر الكونية أربعة، وقد وجدتها في مخطوط قديم بأسماء أرواح الملوك السفلية، لكل ملك سفلي إسم خلقت منه روحه وهم بالطبع سبعة، وما يؤكد طرقة القوم في نسبة الإسم ليومه بإسقاطه على سبعة، أن تلك الأسماء التي وجدتها كل إسم أسقطته كما هو بلا تعديل فيخرج لي يوم من أيام الأسبوع مختلف عن يوم الذي يليه، فعرفت كل إسم ينتمى إلى من من الملوك السفيلية وإلى من من العلوية وما لكل واحد منها، وهذا بيان الإستخراجات للقناعة الذاتية: $أولاً السواقط: ف ج ش ث ظ خ ز ، وهي بترتيب الآية 122 من الأنعام فبالتالي وزعناها على ترتيب الأيام من يوم ما خلقت الأرض في يوم الأحد ، ترتيبا طبيعياً لا إسقاطياً. $ثانياً أسماءه تعالى: كل إسم يبدأ بحرف من السواقط وضعناه له ترتيباًتبعياً لا إسقاطياً. $ثالثاً الأسماء السريانية: جهلطيطيل = 106 ÷7 = 1 الأحد نههطيطيل = 128 ÷ 7 = 2 الأثنين مهطهطيل = 108 ÷ 7 = 3 الثلاثاء للطهطيل = 123 ÷ 7 = 4 الأربعاء قهطيطيل = 173 ÷ 7 = 5 الخميس فهطيطيل = 153 ÷ 7 = 6 الجمعة لخهططيل= 693 ÷ 7 = 7 السبت $رابعاً الأيام: بالطبع أيام الأسبوع تبدأ بالأحد وعلى التوالي بلا خلاف. $خامساً الدراري: من المعروف بتوزيع الساعات على الكواكب تخرج الشمس ليوم الأحد والقمر الأثنين وهكذا كما هو مُتعارف عليه ترتيباً تبعياً للأيام. $سادساً الطلاسم: وهو ما تعارف عليه ترتيباً تبعياً للسواقط أو لأيام الأسبوع بتسلسل ترتيب الطلاسم الوضعي. سابعاً الأعوان الأرضية: أبيض = 813 ÷ 7 = 1 الأحد شمهورش بدون الإضافة السفلية(ورش) = 345 ÷ 7 = 2 الأثنين برقان = 353 ÷ 7 = 3 الثلاثاء أحمر = 249 ÷ 7 = 4 الأربعاء مذهب = 747 ÷7 = 5 الخميس ميمون = 146÷7 = 6 الجمعة مرة = 245÷7 = 7 السبت $ثامناً الملوك العلوية: صرفاييل = 421 ÷ 7 = 1 الأحد ميكاييل = 121 ÷ 7 = 2 الأثنين كسقياييل = 241 ÷ 7 = 3 الثلاثاء جبراييل = 256 ÷ 7 = 4 الأربعاء غنياييل = 1111÷7 = 5 الخميس سمسماييل=251 ÷7 = 6 الجمعة روقاييل = 357 ÷7 = 7 السبت $تاسعاً البخورات: سندروس ، أوله سين = 120÷ 7 = 1 الأحد قرنفل ، أوله ق = 100÷ 7 = 2 الأثنين كبابة ، أوله كاف = 101÷7 = 3 الثلاثاء جاوي ، أوله جيم = 53 ÷ 7 = 4 الأربعاء مصطكي، أوله م = 40 ÷ 7 = 5 الخميس صندل ، أوله ص = 90 ÷ 7 = 6 الجمعة لاذن، أوله لام ألف = 182÷ 7 = 7 السبت وهذه هي قاعدة معرفة الإسم لأي يوم وأي من الأعوان هم له، فالجميع على نسق واحد بلا إختلاف. والله يقول الحق وهو المستعان والحمد لله رب العالمين
http://sidihamza-ch.xooit.com/t1051.htm
İTİRAZLARA CEVAPLAR
Cevap 1: Hz. Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem'e gelen vahiy, biri sarih/açık vahiy, diğeri zımnî/gizli vahiy olmak üzere iki çeşittir.
Sarih Vahiy: Bu çeşit vahiy, doğrudan doğruya Allah'tan geldiği için, Hz. Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemin onda hiç bir müdahalesi yoktur.
O, bu hususta sadece bir tebliğci veya bir tercümandır.
Bu sarîh vahiy iki şekilde ortaya çıkmıştır:
a. Kur'an-ı Kerim: Hz. Peygamber (sallallâhü aleyhi ve sellem)'in buradaki görevi, sırf tebliğden ibarettir.
b. Kudsî hadisler: Mânası Allah tarafından ilkâ edilen bu çeşit vahiyler konusunda da Hz. Peygamber (asm)'in görevi sadece tercümanlıktır.
Zımnî Vahiy: Zımnî vahiylerde söz konusu olan her hangi bir husus, özet halinde gelir ve genel hatlarıyla vahiy ve ilhama dayanır.
Konunun tasviri, şekillendirilmesi, detaylarla ilgili açıklanması ise, Hz. Peygamber (sallallâhü aleyhi ve sellem)'e bırakılır.
Hz. Peygamber (sallallâhü aleyhi ve sellem), vahy-i zımnî ile gelen hususları bazen ilhamla, bazen vahiyle, bazen de kendi feraset ve içtihadıyla açıklar.
(Bediüzzaman Said Nursi, Mektubat, s.86)
Celcelutiye kasidesinin kendisi değil, onun aslını teşkil eden muhtevası itibariyle bir kudsi hadis gibi veya zımnî bir vahiy olarak telakki edilebilir.
Bu tür vahiylerin Kur’an’da yeri yoktur.
Cevap 2: Aslî muhtevası itibariyle zımnî bir vahiy olarak telakki edilen Celceltuye'yi, Hz. Ali kerremallâhü veche şerh edip açıklayarak manzum bir kaside halinde düzenlemiştir. Kasidenin kendisi Arapça’dır ve Arapça kaside sitilinde tanzim edilmiş, ancak Allah’ın bazı isimleri ve diğer bir takım sözcükler Süryanîce'dir.
Bunun bir çok hikmeti olabilir: Evvela, âlimlerin bildirdiğine göre, Celcelutiye, engin bir kapsama sahip sırları ihtiva eden ve ism-i azam sırrını taşıyan bir kasidedir. Daha önce İbranîce ve Süryanîce konuşan bir çok peygamber bu kasidenin aslî muhtevasıyla münacatta bulunmuş ve o sayede değişik sıkıntılardan kurtulmuşlardır.(bk. Gümüşhanevî, Mecmuatu’l-Ahzab, Şazelî bölümü, s. 508-525).
Hz. Ali kerremallâhü veche de bu muhtevayı tanzim ederken eski peygamberlerin hatırasını yad etmek maksadıyla Süryanîce sözcükler kullanmış olabilir.
İkincisi; Bu sırlı ve ism-i azam sırrını taşıyan bu kasideyle ehil olanların dikkatini çekmiş ve bazı sırları onlarla paylaşmış olabilir.
İmam Gazalî, hocası İmam Nureddin el-Isfahanî, İmam Ahmed el-Bunî ve Şeyh Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî’ye göre, Celcelutiye kasidesinin aslı vahiydir.
Zahir ve batın ilimlerinin ünlü üstadları olan bu alimlerin kanaatlerine iştirak etmek ve onların bilgi ve beyanlarına itimat etmekte
-ilmen ve dinen- bir sakınca görmemekteyiz.
Ancak bu kasidenin aslının vahiy olduğuna inanmamak da,
inanmak da, kişiyi dinen bir sorumluluk altına sokmaz.
Cevap 3: Celcelûtiye, Hz. Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemin derslerine istinaden, Hazret-i Ali kerremallâhü veche tarafindan te'lif edilen Süryanice bir kasidedir.
Esas manasi bedi' demektir.
Mecmuat-ül Ahzab'ın birinci cildinde yer almaktadır.
Bediüzzaman, Gazali gibi çok imamların Celcelûtiye'yi şerh ettiklerini söylemiştir.
Konu ile ilgili birçok kitap mevcuttur.
İmam Gazali’nin celecelutiye şerhi, Ziyaaddin Gümüşhanevî Hazretlerinin derlediği Mecmuatu’l-Ahzap adlı eserinin “Şazelî” adlı cildin 508. sayfasından itibaren başlar. Ancak bu şerhler, kelimelerin açıklamasından ziyade kasidede yer alan beyitlerin hassalarını açıklayan bir mahiyettedir.
Süryani kelimelerden az bir kısmının anlamı verilmiştir.
Celcelutiye'nin kendisi ise, aynı cildin, 499-531 sayfaları arasında yer almaktadır. Kasidedeki bütün beyitlerin altında onların ebced değerleri de yazılmaktadır.
Hazret-i Ali kerremallâhü veche tarafından Celcelutiye adıyla ve cifir ilmine göre bir çok tarih de düşürülerek Süryani diliyle nazmedilmiş ve kaside haline getirilmiştir.
Yüksek ve tesirli bir duadır. Bir isimler hazinesidir.
Allah`ın rahmetini celb etmesi hasebiyle bir rahmet hazinesi veya bir cennet hazinesi demek de mümkündür. Allah`ın en büyük ismi olan ism-i a'zam bu duanın içerisinde gizlenmiş olduğundan, bu duayı okuyarak Allah`a sığınan kimsenin, dünya ve ahiret işlerinde çok kolaylıklar ve bereketler göreceği müjdelenmiştir.
İmam-ı Gazali Hazretleri nakleder ki:
Cebrail Aleyhisselâm Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve selleme dedi ki:
"Ya Muhammed! Rabb`in sana selam ediyor ve selamın en mükerremini sana tahsis buyuruyor. Sana bu hediyeyi ihsan buyurdu."
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
"Ey kardeşim Cebrail! Bu hediye nedir?" dedi.
Cebrail Aleyhisselâm: "Bu hediye, içinde İsm-i Azam ile en kapsamlı kasem bulunan büyük duadır." diye cevap verdi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
"Ey kardeşim Cebrail! Bu duanın adı nedir? Keyfiyeti nasıldır?" diye sordu.
Cebrail Aleyhisselâm dedi ki: "Ya Muhammed!
Bu duanın adı Bedi`dir (Celcelutiye).
İçinde en yüksek kasem ve İsm-i Azam vardır.
O İsm-i Azam ki:
1. Arş-ı Ala`nın kenarına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, Allah`ın arşını taşıyan melekler bu arşı kaldıramazlardı!
2. Güneşin kalbine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, güneşin ışığı ve nuru olmazdı!
3. Ay`ın kalbine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, ay ışık veremezdi.
4. Cebrail Aleyhisselâm`ın kanadına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, Hazret-i Cebrail yeryüzüne inemez, semaya çıkamazdı!
5. Mikail Aleyhisselâm`ın başına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı yağmurlar ve damlalar ona itaat etmezlerdi.
6. İsrafil Aleyhisselâm`ın alnına yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı sur üfleyemezdi.
7. Azrail Aleyhisselâm`ın elinin üzerine yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, mahlûkatın canlarını alamazdı.
8. Yedi kat göklere yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı gökler yükselemezdi.
9. Yedi kat yerlere yazılmıştır. Eğer yazılmış olmasaydı, yedi kat yerler, şimdi olduğu gibi sabit olmazdı! Bu ismi Âdem Aleyhisselâm okumuştur!
(İmam-ı Gazali, Celcelutiye, s.561)" Tenkitler içinde bu adrese bakabilirsiniz.
http://www.saadettinmerdin.com/genel/121-hz-alinin-kucagina-cebrailin-dusurdugu-kaside-i-celcelutiye-ve-said-nursiye-yapilan-isaretler.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder