28 Aralık 2020 Pazartesi

Bir varmış bir yokmuş.


Bir varmış bir yokmuş. 
Bir ülkede kuşlara meraklı bir avcı varmış. 
Onun merakı sadece kuşları yakalamak da değilmiş. 
Yakaladıklarından bazılarını yer, bazılarını ise kafese kapatırmış. 
Kafese koyduğu kuşları izlemek, onların ötüşünü dinlemek adama neşe verirmiş. 
Bir gün yine ormanın kuytu bir yerine kapanını kurup pusuya yatmış. 
Tüyleri rengarek, nadir bulunan bir kuş da kapana yakalanmış. 
Avcı ortaya çıkınca kuş ona yalvarmaya başlamış: “Avcı! Bırak beni ne olur. 
Bırak da gideyim. Beni yemek istiyorsan ufacığım. 
Bir lokmacık etim var. 
Kafese kapatırsan ne şakımayı bilirim ne de güzel konuşmayı. 
Beni boşuna kapatmış olursun. 
Beni bırakırsan sana üç öğüt veririm. 
Vereceğim öğütler sayesinde hayatta mutlu ve başarılı olursun.
” Avcı, düşünmüş, taşınmış ve karar vermiş 
“Tamam, söyle bakalım şu üç öğüdü. Söylersen bırakırım seni.” 
 Kuş başlamış anlatmaya: “
1. Akla aykırı düşecek hiçbir şeye inanma. 
*********
 2. Yaptığın hiçbir şeyden pişmanlık duyma ve yapamadığın şeyler için de üzülme. 
*********
3. Gerçekleşmesi imkansız olan bir şey için boş yere enerjini harcama.” 
Avcı, kuşa şöyle bir bakmış ve cevap vermiş: 
“Ben de seni bir şey diyecek sandım. 
Bu söylediklerin zaten benim bildiğim ve uyguladığım şeyler. 
Ama sen işe yarayacak bir kuş olmadığın için seni serbest bırakıyorum.” 
Kafesin kapısını açınca kuş fırlayıp yakındaki bir ağacın tepesine konmuş. 
Sonra: “Beni bırakmakla büyük bir hata ettin. 
Kalbim yakuttandır benim. 
Kalbimin yerinde kocaman bir yakut var. 
Beni kesip kalbimi çıkarsaydın dünyanın en zengin adamı olurdun.” demiş. 
 Bunu duyan avcı çılgına dönmüş. 
Bağırıp çağırmaya, ellerini dizlerine vurarak dövünmeye başlamış. 
 “Seni yine yakalayacağım!” diyerek ağaca tırmanmaya başlamış. 
Onun ağaca tırmandığını gören kuş da kanatlanıp ağacın en yüksek dalına konmuş. 
Adam da tırmanacağım derken ağaçtan düşmüş. 
 Kuş: “Öğütlerimi beğenmemiştin. 
‘Ben bunları zaten biliyorum’ demiştin. 
Ben sana ne dedim az önce? 
Akla, mantığa uymayan hiçbir şeye inanma. 
Be akılsız adam’ Hiç kuşun yakuttan bir kalbi olur mu? 
Hemen inandın ve zenginlik hırsına kapıldın. 
 Yaptığın hiçbir şeyden pişmanlık duyma demiştim. 
Yani sonradan pişman olmamak için bir şeyi yapmadan önce iyi düşün, taşın demek istedim. 
Sen ise beni bıraktın, ardından da hemen bıraktığına pişman olup peşime düştün. 
Üçüncü öğüdüm, gerçekleşmesi mümkün olmayan şeylerin peşine düşme idi. 
Sen beni uçarken yakalayabileceğini mi sanıyorsun. 
Ben kuşum. Uçup en yüksekteki dala konmuşum. 
Sen oraya nasıl yetişirsin be adam? 
Hadi yetiştin diyelim. Ben kanat çırpar giderim. 
Beni nasıl yakalayabileceğini sandın ki? 
Sonunda işte böyle ağaçtan düşersin” 
Kuş bunları söyledikten sonra avcının şaşkın bakışları arasında uçuuup gitmiş… 
Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de ne buyurmuş: 
“İnsan aceleci bir özellikte yaratıldı.” (Enbiya suresi, 37)
Peygamberimiz de şöyle buyurmuş: 
 “Acele etmek şeytandandır. Aceleci olmamak ise Allah’tandır.” 
Kıssadan hisse: *Acele karar vermek, insanı yanlışa düşürür. 
Karar vermeden önce iyi düşünmeli, 
gerekirse büyüklere danışmalı ve yanlış iş yapmamaya çalışmalıdır. 
 *Kim olursa olsun, verilen öğütleri dinlemekte fayda var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

vefk-örnekleri-111

  vefk-örnekleri-111 vefk-örnekleri-111 by Charion Charion