31 Mart 2021 Çarşamba

40 HADİS





 Peygamberimizin 40 Hadisi, Dini Sözler, İslami Sözler, Tasavvuf Sözleri ve Hikmet Damlaları. Sevgili Peygamberimiz mübarek sözleriyle, yaşayan sünnetiyle, çağları aşan örnekliğiyle her zaman müminlere yol gösterdi. 

İslamın nasıl yaşanacağını; bir dinin hayatın bütününe nasıl nüfuz edebileceğini; hayata sevginin, şefkatin, merhametin, iyiliğin, insanlığın nasıl katılacağını; adaletle merhametin, tevazuyla asaletin, doğrulukla istikametin aynı bedende çelişmeden kendisine nasıl yer bulabileceğini o öğretti. Hakkı, hakikati, göremediğimiz gerçekleri, gözümüzden kaçan incelikleri, her yönüyle hayatı ve hatta daha da sonrasını anlamlandırmayı o öğretti. 

40 Hadis Kimin Muhaciriyiz? 

1-Ömer b. el-Hattâb (r.a.)’ın aktardığına göre, Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ameller niyete göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını alır. Kim Allah ve Rasûlü için hicret ederse, hicreti Allah ve Rasûlü’ne olmuştur. Kim de erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı hicret ederse, hicreti, hicretine sebep olan şeyedir.” (Buhârî, Bedü’l-Vahy, 1; Müslim, İmâre, 155.) Mükerrem Varlık: İnsan 

2-Abdurrahman b. Ebî Bekre (r.a.)’nin babasından naklettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “(Ey insanlar!) Bu (Zilhicce) ayınızda, bu (Mekke) şehrinizde bu (Arefe) gününüz nasıl saygın ise, kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız (kişilik değerleriniz ve namuslarınız) da aynı şekilde saygındır.” (Buhârî, İlim, 9, Kasâme, 30.) Her Doğan Fıtrat Üzere Doğar 

3-Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre, Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhârî, Tefsîr (Rûm), 2.) Kimsin? 

4-Abdullah b. Ömer (r.a.)’den nakledildiğine göre, Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim bir kavme benzerse, o da onlardandır.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4.) Müslümanca Yaşamanın Sırrı: İman ve İstikamet 

5-Süfyan b. Abdullah es-Sekafî (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle demiştir: “Allah’a iman ettim de sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, Îmân, 62.) İhsan: Allah’a Kullukta En Üstün Mertebe 

6-Şeddâd b. Evs (r.a.) şöyle dedi: Rasûlüllah’tan (s.a.s.) iki şey ezberledim. O şöyle dedi: “Allah, her işte ihsanı (güzel davranmayı) emretmiştir. (Müslim, Sayd ve Zebâih, 57.) Kalb-i Selim 

7-Ebû Hureyre (r.a.)’den nakledildiğine göre Resulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kul bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta oluşur. Bundan vazgeçip tövbe ve istiğfar ettiği zaman kalbi parlar. Günahtan dönmez ve bunu yapmaya devam ederse siyah nokta artırılır ve sonunda tüm kalbini kaplar. Allah’ın (Kitabında) ‘Hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır.’ (Mutaffifîn, 83/14.) diye anlattığı pas işte budur.” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 83.) Riya: Kimi Kandırıyoruz? 

8-Seleme b. Küheyl şöyle dedi: Cündüb (b. Abdullah) el-Alakî’den işittiğime göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle dedi: “Kim duyulsun diye iyilik yaparsa, Allah (onun bu niyetini herkese) duyurur. Kim gösteriş için iyilik yaparsa, Allah da (onun bu riyakârlığını herkese) gösterir.” (Müslim, Zühd, 48.) Rüzgâr ve Mümin 

9-Ebu Hüreyre (r.a.)’den nakledildiğine göre, Rasulüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Mümin, yeşil ekine benzer. Rüzgâr hangi taraftan eserse onu o tarafa yatırır (fakat yıkılmaz), rüzgâr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mümin de böyledir; o, bela ve musibetler sebebiyle eğilir (fakat yıkılmaz). Kâfir ise sert ve dimdik selvi ağacına benzer ki Allah onu dilediği zaman (bir defada) söküp devirir.” (Buhârî, Tevhid, 31.) Tevekkül… Kuşlar gibi 

10-Ömer b. el-Hattâb (r.a.)’ın naklettiğine göre, Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Eğer siz Allah’a gereği gibi tevekkül etmiş olsaydınız, tıpkı sabahleyin kursakları boş olarak çıkıp (akşam) dolu olarak dönen kuşların rızıklandırıldığı gibi sizler de rızıklandırılırdınız.” (Tirmizî, Zühd, 33.) Vakti Müslüman Eylemek 

11-Ebû Hüreyre (r.a.)’den nakledildiğine göre, Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kendisini ilgilendirmeyen şeyleri (mâlâyâniyi) terk etmesi, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir.” (Tirmizî, Zühd, 11.) Değerini Bilemediğimiz İki Eşsiz Nimet: Sağlık ve Boş Zaman 

12-İbn Abbâs (r.a.)’ın naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman.” (Buhârî, Rikâk, 1.) Günün Şükrünü Eda Edebilmek 

13-Enes b. Mâlik (r.a.)’ten nakledildiğine göre, Rasûlüllah (s.a.s.) yatağına uzandığında şöyle dua ederdi: “Bizi yedirip doyuran, bizi içirip kandıran, (her konuda) bize yeten ve bizi sığındıran Allah’a hamdolsun. İhtiyaçlarını karşılayacak durumu ve sığınacak bir yeri olmayan nice kimseler vardır!” (Müslim, Zikir, 64) Dirilişin Sırrı: Zikir 

14-Ebû Mûsâ el-Eş’arî (r.a.) tarafından rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Rabbini zikreden kimse ile zikretmeyen kimsenin hâli, diri ile ölünün hâline benzer.” (Buhârî, Deavât, 66.) Allah’ın Korumasını Hak Etmenin Yolu: Sabah Namazı 

15-Enes b. Sîrîn (r.a.) şöyle dedi: Cündeb el-Kasrî’den işittiğime göre, Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle dedi: “Her kim sabah namazını kılarsa o kimse Allah’ın koruması altındadır.” (Müslim, Mesâcid, 262.) İmanla Küfür Arasındaki Engel: Namaz 

16-İbn Cüreyc (r.a.) şöyle dedi: Ebu’z-Zübeyir’in Câbir b. Abdullah’tan işittiğine göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle demiştir: “Kişi ile şirk ve küfür arasında (engel olarak) namaz vardır (ve namazın terk edilmesiyle bu engel kalkar).” (Müslim, Îmân, 134.) Hırsızlığın En Kötüsü: Namazdan Çalma 

17-Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle demiştir: “Hırsızların en kötüsü namazından çalandır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/56.) Üç Faziletli Mescit 

18-Ebû Hüreyre (r.a.)’nin Hz. Peygamber (s.a.s.)’e ait olduğunu belirterek naklettiği bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Ancak üç mescide (ibadet maksadı ile) gitmek üzere yolculuğa çıkılabilir: Benim şu mescidim (Mescid-i Nebevî), Mescid-i Harâm ve Mescid-i Aksâ.” (Müslim, Hac, 511.) Oruç Kalkandır 

19-Ebû Hüreyre (r.a.)’den nakledildiğine göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Oruç kalkandır.” (Müslim, Sıyâm, 162.) Her İyilik Sadakadır 

20-Adî b. Hâtim (r.a.) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.s.) cehennemden bahsederek ondan Allah’a sığındı ve yüzünü çevirdi. Sonra yine cehennemden bahsetti ve ondan Allah’a sığınarak yüzünü çevirdi. Sonra şöyle buyurdu: “Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun! Bunu bulamayan ise en azından güzel sözle kendini korusun!” (Buhârî, Edeb, 34.) Mülkün Gerçek Sahibi Karşısında Haddi Aşmamak 

21-Ebû Ümâme b. Sehl b. Huneyf (r.a.) anlatıyor: Bir gün mescidde ensar ve muhacirlerle birlikte otururken Hz. Âişe ile görüşmek üzere izin alması için bir adamı gönderdik. Yanına girdiğimizde o şöyle dedi: Bir defasında bana bir dilenci geldi. Yanımda da Rasûlüllah (s.a.s.) vardı. Dilenciye bir şey verilmesini emrettim, verilecek şeyi getirttim ve ona baktım. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle dedi: “Evine senin haberin olmadan hiçbir şeyin girip çıkmasını istemiyorsun öyle mi?” Ben de: “Evet” dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle dedi: “Ey Âişe, yavaş ol! Sayma, sayarak verme! Yoksa Allah da sana sayarak verir.” (Nesâî, Zekât, 62.) İnsana Güzellik Katan Mucize: Kur’an 

22-Ebû Musâ el-Eş’arî (r.a.)’den nakledildiğine göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kur’an okuyan mümin turunç gibidir; kokusu da güzeldir tadı da güzeldir. Kur’an okumayan mümin hurma gibidir; kokusu yoktur ama tadı güzeldir. Kur’an okuyan münafık reyhan otu gibidir; kokusu güzeldir ama tadı acıdır. Kur’an okumayan münafık ise Ebucehil karpuzuna benzer; kokusu olmadığı gibi tadı da acıdır.” (Müslim, Müsâfirîn, 243.) Kulluğun Özü Dua 

23-Enes b. Mâlik (r.a.)’ten nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Dua, kulluğun özüdür.” (Tirmizî, Deavât, 1) En Güzel Öğretmen: Hz. Peygamber (s.a.s.) 

24-Abdullah b. Amr (r.a.)’dan rivayet edildiği üzere Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle demiştir: “Ben ancak muallim olarak gönderildim…” (İbn Mâce, Sünnet, 17.) Anne ve Baba: Cennete Açılan Kapıyı İstersen Bırak İstersen Tut 

25-Ebû Hüreyre (r.a)’den nakledildiğine göre, Rasûlüllah (s.a.s.): “Burnu yere sürtünsün! Burnu yere sürtünsün! Burnu yere sürtünsün!” dedi. “Kimin ya Rasûlallah?” diye kendisine sorulunca da şöyle buyurdu: “Anne babasından birisinin ya da her ikisinin ihtiyarlığında yanlarında bulunup da cennete giremeyenin!” (Müslim, Birr, 9.) Rahmân’ın Rahmetine Açılan Kapı: Sıla-i Rahim 

26-Abdurrahman b. Avf (r.a.)’tan rivayet edildiği üzere Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle demiştir: “Yüce Allah şöyle buyurur: ‘Ben Rahman’ım, o (akrabalık bağlarının adı) da rahimdir. Ona kendi ismimden türeyen bir isim verdim. Onunla ilişkiyi sürdürenle ben de ilişkimi sürdürür, onunla ilişkiyi kesenle ben de ilişkimi keserim.’” (Ebû Dâvûd, Zekât, 45.) İyi Arkadaş ile Kötü Arkadaşın Misali 

27-Ebû Mûsâ el-Eş’arî (r.a.)’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!” (Müslim, Birr, 146.) Ahiret Sermayemizi Tehdit Eden Büyük Günah: Kul Hakkı 

28-Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle demiştir: “…Âhiret gününde ne altın ne de gümüş para vardır. Bu nedenle haksızlık yapanın iyilik ve sevapları varsa bunlardan alınıp hak sahibine verilir. Şayet sevabı yoksa o kişi, mağdur ettiği kişinin günahlarını yüklenir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 2.) Soğuk Aynalar 

29-Ebû Hureyre (r.a.)’den nakledildiğine göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Mümin müminin aynasıdır…” (Ebû Dâvûd, Edeb, 49.) Peygamber’in Yetimleri 

30-Sehl b. Sa’d (r.a.)’dan nakledildiğine göre; “Allah Rasulü (s.a.s.), ‘Ben ve yetime kol kanat geren kimse cennette böyle (yan yana) olacağız.’ buyurdu ve aralarını hafifçe ayırarak işaret parmağıyla orta parmağını gösterdi.” (Buhârî, Talak, 25.) Gökyüzü ve Merhamet 

31-Abdullah b. Amr (r.a.)’dan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Merhamet edene Rahman da merhamet eder. Siz yerdekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 58.) Hayra Anahtar, Şerre Kilit 

32-Enes b. Mâlik (r.a.)’ten rivayet edildiğine göre, Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “İnsanlardan öyleleri var ki, hayrın (önünü açan) anahtarları gibidir ve şerrin de (önünde duran, ona mâni olan) sürgüleri gibidir. Kimisi de şerrin anahtarı ve hayrın sürgüsü gibidir. Yüce Allah’ın, hayrın anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere ne mutlu! Ve ne yazık Yüce Allah’ın şerrin anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere!” (İbn Mâce, Sünne, 19.) Söz Mü Sükût Mu? 

33-Ebû Hüreyre (r.a.)’nin rivayet ettiğine göre, Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsa ya hayır konuşsun yahut sussun.” (Buhârî, Rikâk, 23; Müslim, Îmân, 74.) Hayâ İmandandır 

34-Abdullah b. Ömer (r.a.)’in naklettiğine göre Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Hayâ imandandır”. (Buhârî, İman, 16.) Kalbi Esir Alan En Kötü Hastalık: Haset Ve Kin 

35-Yaîş b. Velîd’in Zübeyir’in azatlı kölesinden, onun da Zübeyir b. Avvâm’dan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.s.) şöyle dedi: “Geçmiş toplumların hastalığı size de bulaştı: Haset ve kin beslemek! İşte bunlar, kökten yok edicidir. Saçı tıraş eder demiyorum, aksine dini kökünden kazıyıp yok eder. Canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki iman etmeden cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmeden de mümin olamazsınız. Birbirinizi sevmenizi sağlayacak şeyi size haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın.” (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 56.) Zulüm: Ebedi Karanlık 

36-Câbir b. Abdullah (r.a.)’ın naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Zulümden kaçının; zulüm (zalim için) kıyamet gününde zifiri karanlıklardır.” (Müslim, Birr, 56.) Vücutta Dolaşan Sinsi Düşman: Şeytan 

37-Enes (r.a.) rivayet etmiştir. Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle demiştir: “Muhakkak ki şeytan, insanın vücudunda kanın dolaştığı gibi dolaşır.” (Müslim, Selâm, 24.) Hem Dünyada Hem De Ahirette İyiliklere Talip Olmak 

38-Katade Enes(r.a.)’e sordu. Nebî (s.a.s.) en çok hangi duayı ediyordu. Dedi ki, en çok yaptığı dua şu idi: “Allah’ım, bize dünyada iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru!” (Müslim, Zikir, 26.) Her Kemalin Bir Zevali Vardır 

39-Enes b. Malik (r.a.) anlatıyor: “Rasulüllah (s.a.s.)’ın Adba isminde (seferde, yarışta) geçilemeyen dişi bir binek devesi vardı. Bir ara genç yük devesi üstünde bir bedevi geldi ve (yapılan koşuda bedevinin devesi) Adba’yı geçti. Bu durum Müslümanlara ağır geldi. ‘Adba yenildi!’ dediler. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.s.) şöyle dedi: ‘Dünyada yükselttiği her şeyi geri indirmek Allah’ın bir kanunudur!’” (Buhârî, Rikak, 38.) Ölüm: Kaçınılmaz Hakikat 

40-Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Lezzetleri yok edeni (yani ölümü) çok hatırlayın.” (Tirmizî, Zühd, 4.)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

vefk-örnekleri-111

  vefk-örnekleri-111 vefk-örnekleri-111 by Charion Charion