28 Mart 2021 Pazar

Sadeddin Köpek Kimdir?



 Sadeddin Köpek Kimdir?

Türk ve Moğol toplumlarında, çocuğun doğumu sırasında, gelen ilk kişinin veya görülen ilk nesnenin adının doğan çocuğa verilmesi yaygın bir gelenektir. Konar-göçer yaşam tarzına sahip toplumlarda çeşitli tabiat şekillerinin, bitkilerin ve hayvanların adlarının da çocuklara verilmesi yaygındır. Türklerde de köpek adının, Moğollarda olduğu gibi tarihi kişiliklere ad olduğunu, bir çeşit rütbe olarak kullanıldığını görürüz.

Köpek, Selçuklu emirlerinden Sadeddin’e lakap olunca, ister istemez Türk onomastiğinde (adların kökeni ve anlamları ile uğraşan dilbilim) kendine yer bulmuş ve Selçuklu devlet adamı da tarihte Sadeddin Köpek adıyla tanınmıştır. Devrin en önemli kaynağı İbn Bîbî, Sadeddin Köpek’in milliyeti hakkında bilgi vermez. Aşağı yukarı aynı dönemde Maveraünnehir hükümdarı da Köpek adını taşımaktadır. Böylelikle, Orta Asya Türk geleneklerinin İslamiyete rağmen o dönemde de devam ettiğini görürüz.

selcuklular

1237 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddîn Keykubâd, iktidarının en güçlü zamanında oğlu İzzeddin Kılıç Arslan’ı veliaht ilan ettiği şölende, şüpheli bir şekilde, yediği kuş etinden zehirlenerek ölür. Gıyaseddin Keyhüsrev ve Rükneddin adlarında iki çocuğu daha vardır. Sultanın tayinine rağmen, emir Sadeddin Köpek ve diğer emirlerin gayretiyle II. Gıyaseddin Keyhüsrev 16 yaşında Selçuklu tahtına geçirilir.

Sadeddin Köpek’in ne Sultan Keykubâd devrinde ve ne de oğlu Keyhüsrev’in saltanatının başlangıcında hangi mevkide bulunduğu, hangi mevkiye dayandığı ve hangi mevkiden güç aldığı bilinmemektedir. Devrin en ayrıntılı kaynağı olan İbn Bîbî de bu hususta kesin bir şey söyleyememiştir. O, ilk defa bir tertiple Sultan I. Alâeddîn Keykubâd’ın zehirlenmesi ve yerine oğlu Keyhüsrev’in tahta çıkarılması olayında kendisini gösterir ve yeni sultanın yakın çevresi arasında, en ön safta yer alır.

Sadeddin Köpek’in çabalarıyla Selçuklu hizmetindeki Harezmlilerin lideri Kayır Han’ın öldürülmesi sonucu Harezmli askerler, geçtikleri yerleri yağmalayarak Urfa-Harran civarına çekilip bölgeye hakim olurlar. Ülkede bu karışıklıklar sürerken, emir Saadettin Köpek, huzur ve güvenliği sağlamaya yönelik tedbirler almak yerine, kendisine rakip olabilecek Selçuklu emirlerini ortadan kaldırmakla uğraşır.

turkiye selcuklulari

Selçuklu hükümdarlarının âdetine uyan Sultan II. Gıyâseddîn Keyhüsrev, maiyetini ve Sadeddin Köpek’i de yanına alıp, 1238 yılı kış mevsiminin iki ayını Antalya kışlağında geçirir. Bu durum, Sadeddin Köpek’in çocuk sultanı tamamen etkisi ve kontrolü altına alabilmesi için iyi bir fırsat olur. Sultan Keyhüsrev, hükmetme ve hükümdarlık sembolü olan yüzüğünü, Sadeddin Köpek’e verir. Onu her türlü faaliyette tam yetkili hale getirerek, istediği gibi serbestçe hareket etmesini sağlar. Artık bundan sonra Sadeddin Köpek, sultana sormadan ve bilgi vermeden kararlar alacak, uygulayacaktır.

II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in üvey kardeşleri İzzeddîn Kılıç Arslan ve Rükneddîn ile üvey annesi Adiliyye Sultan hala hayattadır. Onlar, her an muhalif güçlerin odağı haline gelebilir ve tahtı için tehlike yaratabilirdi. Büyük bir ihtimalle Sadeddin Köpek’in tavsiyesi üzerine üvey kardeşleriyle üvey annesini tasfiye etmeye karar verir. Sadeddin Köpek, Adiliyye Sultan ile oğullarını Kayseri’deki Keykubâdiye Sarayı’ndan alıp Ankara’ya getirir. Adiliyye Sultan’ı, eski Türk âdetine uygun olarak yay kirişi ile boğdurmak suretiyle öldürür. İzzeddîn Kılıç Arslan ve Rükneddîn’i ise Uluborlu Kalesi’ne götürüp, buraya kapatır.

Sultan’ın, kendisine rakip olarak gördüğü melikleri hemen öldürtmemesinin sebebi büyük ihtimalle, henüz bir oğlunun doğmamış olmasındandır. Hanedanın geleceğini tehlikeye sokmak istemez. Yaklaşık bir yıl sonra Sultan Keyhüsrev’in ilk oğlu İzzeddîn Keykâvüs dünyaya gelir. Bunun üzerine, üvey kardeşlerini öldürme emrini verir. Bir rivayete göre öldürüldükleri, başka birine göre ise sultan kandırılarak yerlerine başkaları öldürülüp, onların salıverildikleri söylenir.

kubadabat sarayi

Kubadabad Sarayı

Kendisinin Selçuklu hanedanından olduğunu iddia edecek kadar ileri giden Sadeddin Köpek’in (I. Gıyâseddîn Keyhüsrev’in gizli kalmış çocuğu olduğunu iddia eder) tahta geçmeyi tasarladığı anlaşılınca, Sultan II. Gıyâseddîn Keyhüsrev, onu ortadan kaldırmaya karar verir. Bunu uygulamak için de en uygun yer olarak Beyşehir Gölü’nün kenarındaki Kubadabad Sarayı’nı seçer.

Sultan’ın güvenilir adamlarından Karaca Bey, sopayla saldırarak Köpek’i yaralar, can korkusuyla kendisini sarayın şarabhânesine atar. Burada şarabhâne görevlileri tarafından bıçak, kılıç ve gürzle paramparça edilerek öldürülür. Cesedi bir kafeste ve yüksekçe bir yerde halka teşhir edilir, ancak bir gün zinciri ansızın kopar ve kafes yere düşer. Onun cesedini görmek için gelenlerden biri bu kafesin altında kalarak ölür. Sultan Keyhüsrev “Onun kötü ruhu, öteki dünyaya gitmesine rağmen, adeta kötülüğe doymamış gibi zaman zaman bu dünyaya dönüyor ve kötülük yapmaya devam ediyor” der.

sircali medrese

Sırçalı Medrese, II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yapılmıştır (1242)

Devrin kaynağı İbn Bîbî, onun Emîr, Saltanat Naibi, Melikü’l- Ümerâ (Beylerbeyi) ve Pervâne gibi unvanlar kullandığını söyler. Hiçbir zaman vezir olmadığını kesin olarak biliyoruz.

Sadeddin Köpek, Sultan Alâeddîn Keykubâd devrinde, kayda değer bir başarısı olmayan bir emirdi. Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in saltanatında ise önce Saltanat Naibliğine, sonra da Pervânecilik (Selçuklularda toprak yönetiminden ve özellikle ikta sisteminden sorumlu kişi) görevine getirilmiştir. Melikü’l-Ümerâ unvanı ise Sümeysat’ın (Adıyaman’ın ilçesi) fethinde Selçuklu ordusuna komuta etmesi nedeniyle verilmiştir. Sadeddin Köpek’in, adeta bir hükümdar gibi hüküm sürdüğü iki yıl içinde rakiplerini bertaraf etmekten, korkutmaktan ve sindirmekten başka dikkate değer bir başarısı yoktur. Onun devlet için tek olumlu başarısı Sümeysat’ı almasıdır.

Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

vefk-örnekleri-111

  vefk-örnekleri-111 vefk-örnekleri-111 by Charion Charion